İnsanlar bizi çevremize bağlayan uyumlu bir dokunma duyusuna sahiptir. Şimdi bilim insanları bu duyuyu kullanmanın daha önce bilinmeyen bir yolunu keşfettiklerini düşünüyor.
Yeni bir çalışma, cildimizdeki saç liflerini çevreleyen minik tüpler olan saç foliküllerimizin dış katmanındaki hücrelerin, dokunmayı algılayabildiğini ortaya çıkardı. Bu hücreler, çevremizle ilgili bilgileri beyne ileten yakındaki duyu nöronlarını harekete geçiren, nörotransmitter adı verilen kimyasalları salgılar. Daha önce dokunma dedektörlerinin aslında foliküllerin içinde değil, yalnızca derideki sinir uçlarında ve kıl foliküllerinin yakınında bulunduğu düşünülüyordu.
Science Advances dergisinde 27 Ekim'de yayınlanan bulgular izole edilmiş hücrelerden elde edildi ve henüz canlı organizmalarda kanıtlanmadı. Ancak onaylanırsa, hem dokunmayı hem de saçın hareketini algılayan, ciltteki duyusal nöronların aktivasyonu da dahil olmak üzere, insanların dokunmayı algıladığı bilinen yolların repertuarını genişletebilirler.
Imperial College London'da doku yenilenmesi araştırmacısı olan eş-kıdemli çalışma yazarı Claire Higgins, şöyle konuştu:
"Sunduğumuz mekanizma, duyusal nöronların doğrudan aktivasyonundan daha iyi veya daha hassas değil, genellikle dokunmayı bu şekilde işliyoruz. Dolayısıyla saç folikülünün dokunma hissi sürecine ne kattığını ve neden bu role sahip olduğunu keşfetmeyi merak ediyoruz."
Yeni çalışmada araştırmacılar, insan saç köklerinden ve derisinden izole edilen 40.000'den fazla hücrenin gen aktivitesini analiz etti. Bunu, hücrenin DNA'sından protein yapım bölgelerine protein yapımına yönelik talimatları aktaran, RNA moleküllerine bakarak yaptılar. Saç folikülü hücrelerinin cilt hücrelerinden üç kat daha fazla dokunmaya duyarlı reseptör içerdiğini buldular.
Ayrı bir testte, duyusal nöronların yanı sıra laboratuvarda yetiştirilen insan saç folikülü hücrelerine gerilim uygulanması, ikincisinin aktivasyonuna yol açtı
Başka bir deneyde yazarlar, saç folikülü hücrelerinin aynı zamanda inflamasyonu tetikleyen nörotransmiterler serotonin ve histamini serbest bırakarak, yakındaki nöronları aktive ettiğini keşfettiler. Cilt hücreleri ayrıca dokunmaya yanıt olarak histamin salgıladı, ancak serotonin salmadı ve yazarlar hem cilt hücrelerinin hem de saç foliküllerinin aktivasyonunun egzama gibi cilt hastalıklarıyla bağlantılı olup olamayacağını merak ediyor. Cilt durumunun, mast hücreleri adı verilen histamin üreten bağışıklık hücreleri tarafından daha da kötüleştirildiği düşünülüyor, ancak belki de bu iki tip dokunma dedektörü de bir rol oynuyor
Higgins, "Çalışmamız, cilt hücrelerinin de histamin salgılayabildiğini gösteren ilk çalışmadır.Serbest bırakılan seviyeler mast hücreleri tarafından salınan seviyelerden çok daha düşük olsa da, bu durum yine de bu hastalıkta cilt hücreleri için bir mekanizma olduğunu gösteriyor" dedi
Bu araştırma henüz başlangıç aşamasında ancak serotonin ve histamin vücudun birçok yerinde birbirlerinin üretimini ve salınımını etkileyebildiğinden, bu yeni bir terapötik yolu temsil edebilir.
Higgins, "Bu ilişkinin cilde yansıyıp yansımadığını bilmiyoruz, ancak eğer öyleyse, histamin salınımını düzenlemenin bir yolu olarak serotonini modüle etmenin yollarını keşfedebiliriz" dedi.
Kaynak: Live Sience
