İsrail 7 Ekim'den bu yana Gazze'de adeta soykırım yapıyor. Masumları acımasızca öldüren İsrail, bölgeye temizlik, sağlık ve gıda malzemeleri ulaşmasını da engelliyor. İsrail güçlerinin 161 gündür bomba yağdırdığı ve baskınlar düzenlediği bölgede açlık ve susuzluğun da tehlikeli seviyelerde seyretmesi, insani krizi doruğa çıkarıyor. Hal böyleyken Türkiye, Gazze'de akan kanın durması için garantör ülke olma teklifinde bulunmuştu.

"Nereden çıktı garantörlük işi?"

Türkiye'nin masum sivilleri hayatta tutmak adına yaptığı bu teklif ise CHP tarafından eleştirildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı İlhan Uzgel, düzenlediği basın toplantısında, hükümetin dış politikasını eleştirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin konusundaki garantörlük açıklamalarına değinen Uzgel, şöyle konuştu:

Gazze meselesinde biz garantör olacağız’ diyorsunuz. Nereden çıktı garantörlük işi… Türkiye’ye böyle küçük düşürmeye hakkınız var mı? En basit diplomatik ilkelere dış politika kurallarına uymamak nereden çıktı? Türkiye koskoca bir ülke. Türkiye’yi bu hale düşürmeye gerek var mı? Hiçbir ülke cevap vermiyor, hiçbir ülke kaale almıyor. Türkiye’yi niye garantör yapsınlar Gazze’de?

Neyin taşeronluğunu üstlendiniz Somali’de?

Öte yandan sözlerine devam eden Uzgel bu kez de Türkiye'nin Afrika'daki hamlelerini hedef aldı.

Türkiye'nin Somali'deki yatırımları ve Afrika politikasını hedef alan Uzgel, "Denge politikanız tıkandı kaldı. Bunu Somali’den mi açmaya çalışıyorsunuz? Ege’yi Doğu Akdeniz’i hallettiniz sırada Somali mi var? Neyin taşeronluğunu üstlendiniz Somali’de? Bize aynı Libya senaryosunu mu satmaya çalışıyorsunuz? Bunları artık bize, kamuoyuna yediremezsiniz" şeklinde konuştu.

"Somali karasularını korumayı üstlenmek nereden çıktı?"

CHP'li Uzgel son olarak ise şunları söyledi:

Siz daha Osmanlı padişahlarının adını verdiğiniz Türk bayrağına boyayarak aslında göz boyadığınız sondaj gemilerini bir Doğu Akdeniz’e gönderin de sondaj yapın orada sonra Somali’ye gidersiniz. Yanı başımızdaki sahalarda sondaj yapamıyorsunuz. Hani ne oldu Libya ile münhasır ekonomik bölge mutabakatı imzaladınız? O alanlarda niye hiçbir ekonomik aktivite yok? Niçin yapıldı o anlaşma o zaman? Afrika’da Amerika’nın vekili mi olmak istiyorsunuz? Askeri eğitim veriyorsunuz, olabilir. Ama Somali karasularını korumayı üstlenmek nereden çıktı? Bunun Türkiye’nin güvenliği ile ilgisi nedir? Bu kadar istikrarsız bir ülkeye bu ölçüde askeri angajmanı niçin yapıyorsunuz

Ticaret hacmi 8 milyar dolara ulaştı

Bilindiği üzere Türkiye-Afrika ilişkileri, 2003'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu "Stratejik Afrika" politikasıyla yeni bir ivme kazanmıştı.

Eşit ortaklık temelinde kazan-kazan esasına dayalı inşa edilen ilişkilerde, Türkiye’nin Afrika’daki doğrudan yatırımları 2003’te 100 milyon dolar seviyesindeyken geçen yıl 8 milyar dolar seviyelerine yükseldi.

Ayrıca Afrika’da Türk şirketlerinin üstlendiği projelerin toplam değeri ise 70 milyar dolara ulaştı.

Bunun yanı sıra geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Somali Petrol ve Maden Kaynakları Bakanı Abdirizak Omar Mohamed bir araya geldi.

Bayraktar, Mohamed ile petrol ve doğalgaz alanında iş birliğini geliştirmek üzere hükümetlerarası anlaşma ve mutabakat zaptı imzaladıklarını bildirdi.


Anlaşma dünya basınının dikkatini çekti

İki ülke arasındaki kritik iş birliği ise, dünya basınının dikkatini çekti. İngiltere merkezli Reuters, geçen ay imzalanan savunma anlaşmasının ardından ikili bağların daha da güçlendirildiğini yazdı.

Anlaşmanın, kara ve deniz projelerinden petrol ve diğer ürünlerin nakliye, dağıtım, rafinaj, satış ve hizmet operasyonlarını kapsadığı kaydedildi. Haberde, "Türkiye, Somali hükümetinin yakın müttefiki haline geldi. Okullar, hastaneler ve altyapı inşa etti. Somalililere Türkiye'de eğitim görmeleri için burs sağladı." denildi.

Meteoroloji’den 4 il için sağanak ve fırtına uyarısı! Meteoroloji’den 4 il için sağanak ve fırtına uyarısı!

Türkiye'nin, 2017 yılında denizaşırı en büyük askeri üssünü başkent Mogadişu'da açtığı, ayrıca Somali askeri ve polisine de eğitim verdiği hatırlatıldı.

Editör: Nusret Odabaş