Gökhan Erek / Muhabir
Millet İttifakı, genel seçimlerde ortak hareket etmiş ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak desteklemişti. Ancak Kılıçdaroğlu’nun, Cumhur İttifakı’nın adayı Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı yenilmesinin ardından ipler kopmuş, önce İYİ Parti, akabinde de Saadet-Gelecek ve DEVA Partileri, kendi yollarına gitme kararı almıştı.
İYİ Parti’nin, 31 Mart mahalli seçimlerine ‘hür ve müstakil’ girme kararının sonrasında Saadet-Gelecek, DEVA Partileri de kendi aday ve logolarıyla hareket etmeyi tercih etti.
MUHALEFETİN SİYASİ TOPOĞRAFYASI DEĞİŞTİ!
Sabah Gazetesi Yazarı Burhanettin Duran, bugün kaleme aldığı yazısında muhalefet partilerinin tek başına seçime girme kararının, muhalefetin siyasi topoğrafyasını değiştirdiğini belirterek, “CHP ile işbirliği mecburiyetinden kurtulan partiler, yerel seçimlerde kendi oylarını konsolide etmenin derdinde. İYİ Parti ile başlayan bu tercih yeni bir duruma işaret ediyor.” şeklinde konuştu.
MAYIS 2023 SEÇİM YENİLGİSİNİN EN SOMUT SONUCU!
CHP çevrelerinin, yaşanan dönüşümü anlamayarak hâlâ diğer muhalefet partilerinin, tek başına seçime girmelerini 'CHP'ye kaybettirmek' olarak yorumladıklarını hatırlatan Burhanettin Duran, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Halbuki Mayıs 2023 seçimlerindeki yenilginin en somut sonucu şu; Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında birleşmek artık bir tutkal değil ve zaten kaybettiriyor. Bu yüzden İYİ Parti'ye, SP'ye, Memleket Partisi'ne, Zafer Partisi'ne hatta belki DEM Parti'ye ‘Neden iktidarı değil de CHP'yi eleştiriyorsunuz?’ demek sadece çaresizliğin beyanı.”
“CHP KILIÇDAROĞLU’NUN KURDUĞU İTTİFAK KIYASLANAMAYACAK KADAR YALNIZ!”
Burhanettin Duran, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ikilisi yönetimindeki CHP’nin, Kılıçdaroğlu'nun 2019 ve 2023'te kurduğu ittifak/işbirliği ile kıyaslanamayacak kadar yalnız bir konumda olduğunun altını çizerek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Muhalefet partileri ise 2028'e hazırlık yapıyor.”
