Konya’da yaşayan ve 2015’te işlediği suç dolayısıyla cezaevine giren 30 yaşındaki Abdülkadir Geylani Tekgöz, huzur ve mutluluğu kaldığı Konya E Tipi Kapalı Cezaevinde buldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün yürüttüğü proje kapsamındaki Kur’an-ı Kerim kursuna katılan Tekgöz, kısa sürede kursu başarıyla tamamladı.
Bir süre sonra hafız olmaya karar veren ve yine cezaevi bünyesindeki hafızlık kurslarına devam eden Tekgöz, 15 ayda Kur’an-ı Kerim’i hıfzetti.
Başarıları dolayısıyla “6. Uluslararası İyilik Ödülü”ne layık görülen Tekgöz, yaşam öyküsünü anlattı.
İLAHİYAT OKUMAK İSTİYORUM
Tekgöz, daha önce hiçbir alt yapısının olmadığını, sıfırdan Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başladığını belirterek, hüküm giydiği duruşma sonrasında bir anda hafız olmaya karar verdiğini söyledi.
Duygu ve düşüncelerini cezaevi vaizleri ile paylaştığını, onların da kendisini olumlu karşıladığını aktaran Tekgöz, “Bismillah dedik, başladık. Allah’ın da yardımıyla kısa sürede hafızlığımı tamamladım.” dedi.
Tekgöz, liseyi cezaevinde tamamladığını ve üniversite sınavına hazırlandığını belirterek, “Az bir cezam kaldı, üniversite sınavını kazanırsam ilahiyat bölümünü okumak istiyorum. Amacım bu yolda ilerlemek.” diye konuştu.
KUR’AN-I KERİM’LE TANIŞTIĞIM AN YAŞADIĞIMI ANLADIM
Ödüle layık görülmesine ilişkin Tekgöz, “Bu güzel bir duygu. Gerçekten Rabb’imin bir lütfu. Bunlar sadece Allahuteala’nın dilemesiyle olacak şeyler.” ifadelerini kullandı.
Tekgöz, yürüdüğü manevi yolun çok güzel olduğunu vurgulayarak, “Kur’an-ı Kerim’le tanıştığım an yaşadığımı anladım. Ondan önceki zamanlarımda gerçekten ömrümü boşa geçirmişim. Kur’an ile hemhal olmaya başladıktan sonra kapalı kapılar arkasında olsa bile, kapıların sonuna kadar açıldığına bizzat şahit oldum.” sözlerine yer verdi.