Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, dün TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sunduğu 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi sonrası basın mensupları ile bir araya gelerek, sorularını cevapladı. “2025 bütçesinde deprem için bir bütçe ayrıldı mı?” şeklindeki soruya Yılmaz, “Sanki depremin etkisi bitti gibi bir algı var ama öyle değil. Asıl harcamayı şu anda yapıyoruz. 450 bin civarında konut inşa ediliyor. Bir taraftan da altyapıları inşa ediliyor. TOKİ yeni bir alan inşa ediyor. Doğal gazı, hastanesi, altyapı yatırımları olacak. Sosyal ekonomik olarak bölgeyi canlandırma, vergisel avantajlar ve teşvikler bütün bunlar mali sonucu olan kararlar. Dolayısıyla baktığımız zaman muazzam bir harcama söz konusu. Bunun da büyük kısmı 2023 ve 2024’e denk geliyor. Sadece merkezi yönetim bütçesi, mahalli idareleri saymıyoruz, ayrı tutuyoruz. Sadece merkezi yönetim bütçesinden iki senede 2024 fiyatları üzerinden 2.6 trilyonluk bir harcama oldu” cevabını verdi.
“Kentsel dönüşüm hangi aşamada?” şeklindeki soru üzerine Yılmaz, “Bir Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurduk, eskiden bir genel müdürlüktü. Birincisi kentsel dönüşüm, ikincisi sadece Marmara Bölgesi'ne yoğunlaşmış bir genel müdürlük, üçüncüsü de bu iki genel müdürlüğe kaynak oluşturmaya, kentsel dönüşüme finans sağlamaya dönük bir genel müdürlük şeklinde üçlü bir yapı oluşturduk. Önümüzdeki dönemde ne yapıp edip bizim bu kalan yapı stoğunu da dönüştürmemiz lazım. Yapı stoğunu dönüştürmeye dönük imkanları kullanmalıyız. Yapı dönüşümü için 584 milyar bütçe ayrıldı sadece merkezi bütçede. Bir taraftan sosyal konut meselesi de çok önemli. Orada da yeni bir yaklaşıma ihtiyacımız var” dedi.

“Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturacağız”
Türkiye’de doğurganlık hızının 1.5’e düştüğünü hatırlatan Yılmaz, “Türkiye demografik dönüşüm yaşadı. Değişik nedenleri var. Bir tarafta evrensel nedenler var. İnsanların eğitim düzeyi, gelir düzeyi yükseldikçe çocuk sayısı düşüyor. Kadınların işgücüne girişi de etkiliyor. Çünkü bakım hizmetleri gerekiyor. Geçenlerde kabinede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız bir sunum yaptı, onun üzerine Cumhurbaşkanımızın bir talimatı oldu. Demografik Nüfus Yüksek Kurulu oluşturacağız. Yani bu işleri hem detaylı bir şekilde inceleyecek hem de yeni bir eylem planı geliştirecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını, Hazine ve Maliye Bakanlığını, İçişleri Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, TÜİK'i ilgilendiren hususlar var. Bakanlıkların fikirlerini alacağız, kurul oluştuktan sonra yeni bir eylem planı oluşturacağız. Bütün boyutlarıyla bu işe bakacağız. Ve bütüncül bir eylem planı hazırlayacağız. Şu anda kurulun oluşumuyla ilgili mevzuat hazırlığı devam ediyor. Uzun vadeli geleceğimiz açısından, sosyal güvenlik sisteminden başka kültürel alanlara kadar her şeyi etkileyecek temel bir alan” ifadelerini kullandı.

MKE, yeni nesil keskin nişancı tüfeği geliştirdi MKE, yeni nesil keskin nişancı tüfeği geliştirdi

“Savunma Sanayii Fonu ile ilgili eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum”
Savunma Sanayii Fonu’nu desteklemeye, güçlendirmeye dönük bir çalışma yapıldığını hatırlatan Yılmaz, “Bu süreçte birçok tartışma oldu. Eleştirilerin bir kısmına ben de katılıyorum. Toplumsal duyarlılıklar, eleştiriler haklı eleştirilerdir. Bunlara saygı duyuyoruz. Zaten Meclis bunun için var, teklif gelir tartışmalar olur. Oylama olur, gerekirse teklifi geri çekersiniz ya da dönüştürürsünüz. Bu bir zaaf olarak görülmemeli bence. Toplumsal olarak ciddi eleştiriler konuldu ortaya. Etki değerlendirmeleri biraz hızlı yapılmıştı. Bu paket Mecliste tartışılsın diye getirildi. Cumhur İttifakı olarak şöyle bir karar verildi; bu paket savunma sanayi kaynakları ile ilgili tekrar bütçe sonrasında bir araya geleceğiz, ayrıntılı bir şekilde tartışmalarını yapacağız. Kalem kalem tekrar bakılacak. Haklı eleştiriler dikkate alınarak paket gözden geçirilecek” diye konuştu.

“Savunma sanayiini sadece bir güvenlik meselesi olarak görmüyorum”
Savunma sanayii projeleri hakkında konuşan Yılmaz, “Savunma sanayiinde çok sayıda projemiz var. Özellikle bini aştı proje sayımız. 15 milyar doları aşan bir büyüklüğe ulaştı. Savunma sanayiini bir güvenlik meselesi olarak görmüyorum sadece, aslında katma değeri yüksek ekonomik yapısı açısından da çok kıymetli. Yani burada elde ettiğiniz etkinlikler zamanla sivil endüstriyi de etkiliyor. Türkiye'de bugün artık büyük bir ekonomik sektör haline gelmiş savunma sanayii. Geçen yıl 5,5 milyar dolar ihracat yaptık, bu sene tahminimiz 6.6 milyar dolar. Zamanında paramızla vermedikleri ürünleri şimdi ülkelere biz satıyoruz. Ama yeterli mi, yeterli değil” dedi.

 

Editör: Nusret Odabaş