Hafta sonu başkent Port-au-Prince'teki şiddet bir kez daha arttı.
Ağır silahlı çeteler, Milli Saray'a saldırdı ve İçişleri Bakanlığı'nın bir bölümünü molotofkokteylleriyle ateşe verdi.
HAITI ŞU AN BAŞKANSIZ
Bu, Başbakan Ariel Henry'yi taşıyan uçuş da dahil olmak üzere tüm uçuşlara kapalı olan uluslararası havaalanına yapılan sürekli saldırının ardından geldi.
Geçen hafta ABD'den Haiti'ye geri dönmeye çalıştı ancak uçağına iniş izni verilmedi. Daha sonra komşu Dominik Cumhuriyeti'nden de geri çevrildi.
Henry şu anda Porto Riko'da sıkışıp kalmış durumda ve görünüşte liderliğini yaptığı ülkeye ayak basamıyor.
Ancak felaketin yaşandığı Karayip ülkesine girmeyi başaranlar arasında bir grup ABD askeri personeli de vardı.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın talebi üzerine Pentagon, Port-au-Prince'teki ABD büyükelçiliğinin "güvenliğini artırmak" ve gerekli olmayan tüm personeli hava yoluyla güvenli bir yere nakletmek için kendi deyimiyle bir operasyon gerçekleştirdiğini doğruladı.
TÜM DİPLOMATLAR TAHLİYE EDİLDİ
Kısa bir süre sonra AB, şiddete saplanmış ve 2010 depreminden bu yana en büyük insani krizle karşı karşıya olan bir ülkeden kaçarak tüm diplomatlarını tahliye ettiğini duyurdu.
Ancak milyonlarca Haitilinin bu lüksü yok. İşler ne kadar kötü olursa olsun kapana kısılmış durumdalar.
SAĞLIK ÇALIŞANI BULUNAMIYOR
Port-au-Prince şehir merkezindeki genel hastane olarak bilinen Haiti Devlet Üniversitesi Hastanesi'nde durum vahim. Hiçbir tıbbi personelden eser yok.
Çarşafla örtülü, sineklerle dolu bir ceset, tedavi için boşuna bekleyen hastaların yanındaki yatakta yatıyor.
Aşırı kokuya rağmen kimse cesedi çıkarmaya gelmedi. Karayip sıcağında hızla ayrışıyor.
Hiçbir başbakanın olmaması ve hükümetin kargaşa içinde olması nedeniyle çetelerin başkent üzerindeki gücü neredeyse mutlak.
POLİSİN ÇABASI YETERSİZ
Bu arada sayıca az olan ve morali bozulan polis, yağmacıları uzak tutmak için çabalıyor. Port-au-Prince'teki Salomon polis karakolu saldırıya uğradı ve yakıldı; hala için için yanan binanın dışında kömürleşmiş polis araçları bulunuyor.
Bununla birlikte, kanun ve düzenin tamamen çöküşüyle karşı karşıya olsa bile, insanların geçimini sağlamak için hâlâ dışarı çıkmayı göze alması gerekiyor.
Haiti'deki istikrarsızlık tüm Karayip toplumunun ve Washington'un da sorunu.
Yaklaşık 11 milyon nüfuslu bir ülkenin çeteler tarafından yönetilmesi fikri, özellikle de ABD'de seçim yılı boyunca dışarıya doğru göç üzerindeki potansiyel etki açısından büyük endişe kaynağı.
