Nusret Mayın Gemisi, Malatya Arapgirli Cevat Paşa vasıtası ile 1911 yılında Osmanlı donanmasına katılan ilk mayın döşeme gemilerinden biri oldu. Almanya’da inşa edilen geminin zafer, başarı anlamına gelen gerçek adı olan “Nusrat” zaman içerisinde  Nusret olarak anılmaya başlandı. İngiltere ve Fransa, Rusya’ya doğru ticari ve stratejik bir yol açmak için boğazları ele geçirmek istiyorlardı. Winston Churchill kara savaşlarına gerek kalmadan boğazı geçebileceklerini düşünüyordu.

Colyen Corbet, “Deniz Harekatı” isimli eserinde “Gerçek şu idi ki, 8 Mart gecesinde Türkler, haberimiz olmadan Erenköy Koyu’na paralel olarak 26 mayın dökmüşler ve keşif gemilerimiz, aramaları esnasında bunlara rastlamamışlardı. Türkler bu mayınları özel amaçla manevra sahamıza koymuşlar, gösterdiğimiz bütün ihtiyata rağmen baş döndürücü bir zafer kazanmışlardır” diyor.  

İngiliz Bahriye Nazırı Winston Churchill  ise savaşın sonunda “Bugün dünya denizlerinde görev yapmakta olan beş bini aşkın savaş gemisinden hiçbiri  Nusret ve onun döktüğü mayınlar kadar harbin gidişine ve düşmanın geleceğine etkili olarak bir başarı göstermemiştir” diyecektir.

Mayın döşeme kararı

1915‘in baharında düşman kuvvetlerinin gemileri Çanakkale Boğazı’na girmeye başlar. Tüm gücü ile top atışı gerçekleştiren Türk tabyalarının çabaları, gelecek büyük bir saldırıyı durduramayacaktır. Kritik kararın eşiğinde olan  Müstahkem Mevkii Komutanlığı  Karanlık Liman’a mayın dökme kararı alır.

Yüzbaşı Hakkı Bey ve Mayın Grup Komutanı Yüzbaşı Hafız Nazmi Bey komutasında müttefik gemilerinin projektörlerine aldırmadan Anadolu yakasındaki Karanlık Liman’a elde kalan son 26 mayını  Nusret mayın gemisi ile bırakır.  Nusret ‘in döşediği mayınlar 18 Mart 1915‘te Çanakkale savaşın kazanılmasında büyük etken olmuş ve gemiye dünyanın en ünlü mayın döşeme gemisi ünvanını kazandırmıştır.

 Nusret’in döktüğü mayınlar  641  kişilik mürettebatıyla Bouvet  ve  Bolva isimli zırhlıları batırmış, ardından ise HMS Inflexible isimli zırhlıya büyük hasar vererek savaş dışı bırakmıştır.  İngiliz Generali Oglander “Çanakkale-Gelibolu Askerî Harekâtı” (Military Operations Gallipoli, Official History of the Great War) adlı eserinde “Pek uygun başlamış olan gün bu meçhul mayın hattının olağanüstü ve ortalığı kırıp geçiren başarısı yüzünden, tam bir başarısızlıkla sona erdi.

Tekirdağ'da poyraz deniz ulaşımını olumsuz etkiliyor Tekirdağ'da poyraz deniz ulaşımını olumsuz etkiliyor

Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez.” Bahriye Nazırı Winston Churchill 1930’da “Revue de Paris” dergisinde olayı şöyle yorumlar “Birinci Dünya Harbi’nde bu kadar insanın ölmesine, harbin ağır masraflara mal olmasına, denizlerde onca ticaret ve savaş gemisinin batmasına başlıca neden, Türkler tarafından o gece atılan o incecik çelik halat ucunda sallanan yirmi altı demir kaptır.”

 Nusret Mayın Gemisi Tarsus’ta sergileniyor

  Nusret Mayın Gemisi 1962’de  satın alınıp ‘Kaptan  Nusret’ adıyla kuru yük taşımacılığında kullanılırken Mersin açıklarında battı. Gönüllülerin yardımıyla 1999 yılında tekrar su yüzeyine çıkarıldı. Daha sonra  Tarsus Belediyesinin girişimi ile anıt olarak sergilenmeye başlandı.

Editör: Nusret Odabaş