2011 yılında Avrupa Komisyonu'nun Bulgaristan ve Romanya'yı Schengen Bölgesi'ne hazır ilan etmesiyle başlayan süreç, 2024'te nihai karara bağlandı. Perşembe sabahı AB içişleri bakanlarının onayıyla iki ülke, pasaportsuz seyahat bölgesinin tam üyesi olmaya hak kazandı.
En büyük engel olarak görülen Avusturya'nın geçen ay Budapeşte'de yapılan bir toplantıda veto kararını kaldırması, bu tarihi gelişmenin önünü açtı. AB Konseyi'nin Macaristan Dönem Başkanlığı, kararı “Bulgaristan, Romanya ve tüm Avrupa için büyük bir zafer” olarak nitelendirdi.
Sınır Kontrolleri Şartı
Ancak bu zafer, kutlamaları gölgeleyen bir şartla birlikte geliyor. Budapeşte'de yapılan anlaşmaya göre, Macaristan-Romanya ve Romanya-Bulgaristan sınırlarında "en az" altı ay süreyle kontroller uygulanacak. Bu şart, kamu düzeni ve iç güvenlik için tehdit oluşturabilecek durumları önlemek amacıyla getirildi.
“En az” ifadesi, bu sürenin gerektiğinde uzatılabileceğini de işaret ediyor. Bu karar, Avusturya'nın düzensiz göçle ilgili endişelerini yatıştırmak için kabul edilen bir taviz olarak değerlendiriliyor.
Schengen Alanı ve İç Sınır Kontrollerinin Yükselişi
Schengen Alanı, Avrupa bütünleşmesinin en somut başarılarından biri olarak kabul ediliyor ve halihazırda 29 ülke ile 450 milyondan fazla nüfusu kapsıyor. Ancak son dönemde Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler, göç akışlarını kontrol altına almak amacıyla iç sınır kontrollerine yöneldi.
Finlandiya Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Saila Heinikoski, bu tür kontrollerin, politikacıların halk nezdinde harekete geçtiklerini göstermek için bir “araç” olarak kullanılabileceğini belirtiyor. Heinikoski, “İç sınır kontrolleri aslında o kadar müdahaleci olmayabilir, sadece rastgele kontroller yapılabilir” dedi.
Bir Dönemin Sonu, Yeni Bir Başlangıç
Bulgaristan ve Romanya'nın Schengen üyeliği, her ne kadar sınırlamalarla başlasa da, Avrupa Birliği için entegrasyon sürecinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Bu adım, iki ülke vatandaşları için daha kolay seyahat ve ticaret imkânları sunarken, Schengen Bölgesi’nin kapsayıcılığını artırıyor.