Ankara’da FETÖ darbe girişimini engellemek için Genelkurmay Başkanlığına girdiği sırada açılan ateş sonucu yaralanan 30 yaşındaki Asutay’ın bacağındaki mermi Bingöl Devlet Hastanesindeki ameliyatla alındı.

Taburcu edilen Asutay, AA muhabirine, darbe girişimi sırasında Ankara Kızılay’da bir kafede otururken uçakların alçaktan uçmaya başladığını ve ardından olayların başladığını belirterek, bunun üzerine arkadaşları ile konakladıkları otele geçtiklerini söyledi.

Gelişmeleri televizyondan izlerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan haber alınmadığı için büyük tedirginlik yaşadığını dile getiren Asutay, bir süre sonra Erdoğan’ın bağlandığı televizyon kanalı aracılığı ile halkı meydanlara davet ettiğini anımsattı.

Bunun üzerine hemen ardından dışarı çıkıp, Sıhhiye yönünde ilerlerken karşılaştıkları tanklardaki darbeci askerlere tepki göstermeye başladıklarını aktaran Asutay, darbe girişiminde bulunan askerleri pet şişe, sopa ve taşla engellemeye çalışırken, geri manevra yapan tankın 2 aracı ezdiğini dile getirdi.

Daha sonra Genelkurmay Başkanlığına doğru gittiklerini bildiren Asutay, “Yaşlı teyzeler, sakalı amcalar herkes bir olmuştuk. Darbecilerin amacı meydanları boşaltmaktı ama meydanları canımız pahasına boş bırakmadık.” ifadelerini kullandı.

Yaşananların aksiyon filmlerini geride bıraktığını anlatan Asutay, şunları kaydetti:

“Bu arada meclis ve emniyet genel müdürlüğü bombalanıyordu. O an ‘Devlet elden gitmiş, dünya bitmiş’ diye düşünüyorsun. Ne öleceğin ne de vurulacağın aklına geliyor. O güçle Genelkurmay Başkanlığının bahçe demirlerini yıktıktan sonra oradaki askerlerle bir birimize girdik. Ana kapıya yöneldiğimizde yukarıdan asker ağır silahlarla ateş açmaya başladı. Biz de yerde ne bulduysak fırlatmaya başladık. İmanın verdiği güçle hep birlikte kapıya yüklendik, kapının bir tarafı düştü. Bu kez içeriden ateş açmaya başladılar.”

“Bir abla gömleğini çıkarıp, ilk müdahaleyi yaptı”

Bu sırada bir kadının açılan ateşte vurulduktan sonra yere düştüğünü aktaran Asutay, “Bağırma çağırma ve silah seslerine rağmen kimse kaçmadı. O sırada yanımdaki bir arkadaş kafasına isabet eden mermiyle yere yığıldı. Ben de ayağıma bir şeyin geldiğini hissettim. Elimi ayağıma götürdüğümde kan akıyordu. Arkadaşıma ‘vuruldum’ dedim o arada camlardan herkesi taramaya başladılar. Yaralı halde sürüne sürüne merdivenlerden aşağı indik.” ifadelerini kullandı.

Bu sırada havalanan bir helikopterden de ateş edilmeye başlandığını anlatan Asutay, “Orada araçta yaralılar için beklediklerini belirten bir abla gömleğini çıkarıp, ayağıma ilk müdahaleyi yaptı. Sonra beni hastaneye kaldırdılar. Filmde ayağıma kurşun girdiği tespit edildi.” dedi.

Onur Asutay, ailesinin darbe mağduru olduğunu belirterek, 12 Eylül 1980 darbesinde babası ve halasının evdeki dini kitaplardan dolayı 13 gün gözaltına alındığını söyledi.

Herkesin çocuklarının geleceği için darbecileri engellemeye çalıştığını vurgulayan Asutay, “Böylece herkes Türkiye’nin gücünü gördü. Kurşun sıkan askerlere pet şişe fırlatıyorduk. Gerçekten silah kullanmadan bu millet devletini geri aldı. Yine olsa yine giderim.” diye konuştu.

Bingöl’e geldikten sonra meydanda demokrasi nöbet tuttuğunu anlatan Asutay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “evinize dönün” çağrısına kadar meydanları terk etmeyeceklerini sözlerine ekledi.

Editör: Haber Merkezi