Birleşmiş Milletler (BM) meteoroloji kuruluşu, sera gazı seviyelerinin 2023'te kaydedilen rekor yüksekliklere ulaştığını ve bunun gezegenin sıcaklıklarının artmasına neden olacağını açıkladı. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) tarafından yayımlanan sera gazı bültenine göre, atmosferdeki karbondioksit (CO2) konsantrasyonları, insanlık tarihi boyunca görülmemiş hızda artış gösteriyor. Son 20 yılda CO2 seviyeleri %11,4 oranında yükseldi.

2023'te atmosferdeki CO2 artışı, 2022'ye göre daha fazla olsa da, önceki üç yıla göre daha az bir artış gösterdi. Bu, son on yılda kaydedilen ikinci en büyük yıllık artış. Büyük orman yangınları ve ormanların karbon emme kapasitesindeki olası azalma, insan aktivitelerinin devam eden yüksek CO2 emisyonları ile birleşerek bu artışı tetikledi.

Paris Anlaşması Hedefleri ve Ulusal İklim Planları

WMO, 2023’te dünya genelinde ortalama yüzey sera gazı konsantrasyonlarının, CO2, metan ve azot oksit açısından artış gösterdiğini belirtti. 2023'te CO2 seviyeleri, sanayi öncesi düzeylerin %151'ine, metan %265'ine ve azot oksit %125'ine ulaştı. 

Bu gelişmeler, önümüzdeki ay Azerbaycan'ın Bakü kentinde düzenlenecek COP29 iklim zirvesi öncesinde geldi. WMO Genel Sekreteri Celest Saulo, bu durumun “karar alıcılar için alarm zilleri çalması gerektiğini” vurguladı.

Hizbullah: 10 İsrail askeri topluluğunu bombaladık Hizbullah: 10 İsrail askeri topluluğunu bombaladık

Acil Önlem İhtiyacı

BM ayrıca, ülkelerin mevcut belirlenmiş ulusal katkılarının (NDC) değerlendirilmesiyle ilgili ayrı bir rapor yayımladı. Rapor, sera gazı emisyonlarını azaltmak için ulusal politikaların, felaket düzeyinde küresel ısınmayı sınırlamak için gerekenin çok altında olduğunu ortaya koydu. 

Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için, İklim Değişikliği Hükümetler Arası Paneli, 2030 yılına kadar emisyonların %43 oranında azaltılması gerektiğini belirtiyor. Mevcut politikalar, 2019 yılına göre sadece %2,6 daha az bir azalma öngörüyor ve 2030 itibarıyla toplam 51,5 gigaton CO2 kesintisi sağlamayı öngörüyor.

UNFCCC İcra Sekreteri Simon Stiell, “Bu raporun bulguları çarpıcı ama sürpriz değil. Mevcut ulusal iklim planları, küresel ısınmayı önlemek için gerekenin çok altında” dedi. Stiell, COP29’un başarıyla sonuçlanmasının önemini vurgulayarak, bu raporun bir “dönüm noktası” olmasını umduğunu ekledi.

Son olarak, BM Çevre Programı geçen hafta yaptığı açıklamada, sanayi öncesi seviyelerin 1,5 °C üzerinde küresel ısınmayı sınırlama şanslarının “pratik olarak sıfır” olduğunu belirtti. Dünya genelinde liderler, acil önlemler almazsa iklim krizi ile mücadelede daha fazla zorlukla karşılaşacak.

Kaynak: Haber Merkezi