Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Sedat Önal, dünyada eş zamanlı birçok ihtilafın yaşandığına dikkati çekerek, "altında yatan temel nedenlere inilmesinin ihtilafların önlenmesinde ve çözümlenmesinde kritik öneme sahip olduğunu" belirtti.

Toplumların katmanlı ve boyutlu hale gelen çok sayıda ihtilafla karşı karşıya kaldığını anlatan Önal, bunlarla başa çıkabilmek için işlevselliği onlarca yıldır test edilmiş yöntemleri benimsemek gerektiğini kaydetti.

Önal, bunlardan ilkinin, ihtilaflar başlamadan önlenmesi olduğuna işaret ederek, "Bu nedenle Türkiye, anlaşmazlıkların önlenmesi ve barışçıl çözüm için etkili araçlar olarak diyalog, diplomasi ve arabuluculuğun güçlü bir destekçisidir." diye konuştu.

Türkiye'nin bu konuda aktif olarak çabaladığını vurgulayan Önal, "BM Arabuluculuk Dostları Grubu" ve "BM Medeniyetler İttifakı" girişimlerini de örnek gösterdi.

"Orta Doğu'da Filistin sorunu temel sorun olmaya devam ediyor"

Büyükelçi Önal, ikinci olarak, ihtilafların temel nedenlerine inilmesinin bunların ortaya çıkmasının önlenmesinde ve ortaya çıktıktan sonra çözülmesinde kritik öneme sahip olduğunun altını çizerek, "Silahlı ihtilaflar, terörizm, ağır insan hakları ihlalleri, yasa dışı işgal, baskı ve iyi yönetim eksikliği, ulusal ve uluslararası düzeyde barış ve güvenliğe yönelik büyük tehditlerdir." dedi.

Bu faktörlerin yoksulluk, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin yanı sıra küresel düzeyde görülen çifte standartlarla daha da kötüleştiğini ifade eden Önal, "Örneğin Orta Doğu'da Filistin sorunu temel sorun olmaya devam ediyor. Bu soruna kalıcı çözüm bulunmaması durumunda, daha geniş bölgede sürdürülebilir barış ve güvenliğin sağlanması mümkün olmayacaktır." uyarısında bulundu.

BM’nin bu hafta Kadının Statüsü Komisyonu oturumları nedeniyle dünyanın dört bir yanından her yaştan kadın liderleri ağırladığını anımsatan Önal, toplumların en dönüştürücü ve dinamik kesimleri olan kadınlar ve gençlerin, dünya barışında önemli rolü olduğuna ve süreçlerde aktif olarak yer almaları gerektiğine dikkati çekti.

"Reform yapılmadan adil ve doğru bir kurumsal çerçevenin varlığından söz edemeyiz"

Önal, çatışmaları etkili şekilde çözmek için tarihten ders alınması gerektiğine vurgu yaparak, "Küresel düzeyde BM Güvenlik Konseyi'nde reform yapılmadan adil ve doğru bir kurumsal çerçevenin varlığından söz edemeyiz." ifadesini kullandı.

Sileceğe zarar veren kişiye para cezası Sileceğe zarar veren kişiye para cezası

Konseyin, uluslararası barış ve güvenliği koruma konusundaki temel sorumluluğu gereği ihlaller meydana geldiğinde kararlı ve zamanında harekete geçerek bu görevini yerine getirmesi gerektiğini anlatan Önal, üyelerin bu konularda ortaya çıkan ortak paydalarda buluşmaktan daha iyisini yapmalarının beklendiğini söyledi.

Önal, "Yapısal eksiklikleri ve temelindeki veto sorunu göz önüne alındığında bu, Güvenlik Konseyi'nin bugün dünyamızın acilen ihtiyaç duyduğu temsili, demokratik, şeffaf ve etkili bir organ haline gelmesi için kapsamlı bir reform yapılmasıyla mümkün olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Enes Kılıç