Bu açıklama, ABD’nin HTŞ’yi halen terör örgütü olarak tanımasına rağmen, bu grupla ilk kez açıkça iletişim kurduğunu itiraf ettiği bir gelişme oldu.
Bölgesel ve Uluslararası Görüşmelerin Detayları
Blinken, Ürdün'de düzenlenen ve Suriye’nin geleceğinin ele alındığı toplantı sonrası konuştu. Ürdün, Türkiye, Avrupa ve Arap ülkelerinin temsilcileriyle yapılan görüşmede, Suriye’nin kaosa sürüklenmesini önlemek ve kapsayıcı bir yönetim kurulmasını desteklemek amacıyla kararlar alındı.
Ürdün Dışişleri Bakanı, bölge ülkelerinin Suriye’nin "bir diğer Libya" olmasını istemediğini vurguladı. Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise mevcut Suriye kurumlarının korunarak reforme edilmesi gerektiğini belirtti: "Geçiş sürecinde terörizmin fırsat bulmasına asla izin vermemeliyiz. Geçmişteki hatalardan ders çıkarmalıyız."
Toplantının ardından yayımlanan ortak bildiri, azınlık haklarına saygı gösteren ve terör gruplarına yer vermeyen bir Suriye hükümeti kurulması gerektiğini ifade etti.
HTŞ’nin Yeni Yönetim Arayışları ve Şüpheler
HTŞ lideri Ahmed el-Şaraa, bilinen adıyla Ebu Muhammed el-Cevlani, Esad rejiminin 24 yıllık iktidarını sonlandıran güçlerin başında yer aldı. El-Şaraa, geçici başbakan olarak Muhammed el-Beşir’i atadı ve dünyaya kapsayıcı bir yönetim sözü verdi. Ancak grubun geçmişteki cihatçı şiddeti, bu sözlerin ne kadar yerine getirileceği konusunda şüphe yaratıyor.
HTŞ, 2011 yılında doğrudan El-Kaide’ye bağlı olarak Cebhet el-Nusra adıyla kuruldu. Grup, BM, ABD, Türkiye ve diğer ülkeler tarafından terör örgütü olarak kabul ediliyor. Ancak El-Şaraa, El-Kaide ile bağlarını kestiğini ve şiddet ile intikam politikalarını reddettiğini açıkladı.
ABD’nin HTŞ ile İletişim Girişimi
Blinken, ABD’nin kayıp gazeteci Austin Tice’ın durumu da dahil olmak üzere HTŞ ve diğer taraflarla iletişim kurduğunu söyledi. "HTŞ ve diğer taraflarla doğrudan temastayız," dedi.
Toplantıda Suriye temsilcileri bulunmazken, Esad rejimine destek veren İran ve Rusya da görüşmelere katılmadı.
Suriye’de Yeni Dönem ve Zorluklar
8 Aralık'ta muhalif güçler, başkenti ele geçirerek Esad’ı Rusya’ya kaçmaya zorladı. 13 yıllık iç savaş, 500 binden fazla can kaybına ve milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtı. Şimdi uluslararası toplum, Suriye’nin yarım yüzyıllık Esad ailesi yönetiminden sonra nasıl bir geleceğe evrileceğini yakından izliyor.