Meksika kongresi, UFO'ları tanımlamak için tanımlanamayan hava olayları (UAP) hakkında bir duruşma düzenledi. UAP'ler aynı zamanda son iki yıldır Amerika Birleşik Devletleri'ndeki kongre oturumlarının da konusu oldu.
Meksikalı gazeteci Jaime Maussan ve askeri tıp doktoru José de Jesús Zalce Benítez'in de dahil olduğu bir ekip, 1 metreden uzun olmayan, grimsi ten rengine sahip ve büyük kafalı, sıska görünen iki ceset sundu. Meksika kongresi öncesinde tabuta benzer kutular içinde sunulan üç parmaklı cesetlerin DNA testinde, kalıntılarının bir insana ait olmadığını ve karınlarında üremede kullanılabilecek yumurtalar bulunduğunu iddia ettiler. Ayrıca cesetlerin Peru'dan geldiğini ve radyo karbon tarihlendirmesine göre cesetlerin 1000 yıl öncesine ait olduğunu söylediler.
Maussan, bu cesetlerin 2017 ve 2018'de manşetlere çıktığını söyledi. O zamanlar bilim insanları bu bedenlerin, manipüle edilmiş insan vücudu parçalarından oluştuğunu iddia ediyordu. Maussan, o zamandan beri yapılan testlere göre cesetlerin insana ait olmadığını iddia etti.
Maussan, "Onların dünya dışı olduklarını asla söylemedik" demiş ve vücutlarının içinde osmiyum ve kadmiyum elementlerinden yapılmış implantlar olduğunu, bununla birlikte "1000 yıl önce bilinmeyen bir teknoloji" olduğuna dair kanıt elde ettiklerini de eklemişti.
BİLİM İNSANLARI İDDİALARI YALANLADI
Mexico City'deki Metropolitan Otonom Üniversitesi'nde (UAD) araştırma güçlendirme direktörü olarak görev yapan Rafael Bojalil-Parra, "Tüm bunların tamamen saçmalık olduğunu” söyledi. "Kongremizin, kendini UFO bilimci ilan eden bu kişiye bir forum vermesi, bugün ülkemizde hakim olan bilim karşıtı ruh halinin bir yansımasıdır." ifadelerini kullandı.
Bazı medya kuruluşlarında UAD'de cesetler üzerinde test yapıldığına dair haberler yer aldı. Ancak Bojalil-Parra, üniversitede DNA testi yapılmadığını, 2017'de karbon-14 testi yapıldığını, ancak ticari bir anlaşmanın üniversitenin sonuçları açıklamasını engellediğini söyledi.

Sonuç olarak eğer cesetler uzaylı olsaydı, karbon-14 testinin faydası olmayacaktı. Virginia'daki Radford Üniversitesi'nde sahte arkeoloji hakkında kapsamlı yazılar yazan, antropoloji alanından yardımcı doçent David Anderson, şunları söyledi:
"Radyo karbon tarihlemesi, güneş radyasyonu Dünya'nın üst atmosferine çarptığında oluşan Karbon 14 atomlarına dayanıyor. Dünya dışı varlıklara radyo karbon tarihlemesi yapmak için, bizim gezegenimizde değil, onların ana gezegenlerinde 14-C üretim oranının ne olduğunu bilmemiz gerekir."
Diğer bilim insanları da iddiaları kınadı. Ontario'daki Western Üniversitesi antropoloji başkanı Andrew Nelson, "Jaime Maussan'ın çürütülmüş iddialarını görmek üzücü" dedi . Nelson, bazı cesetlerin "kasıtlı olarak uzaylı gibi görünmesi için manipüle edilmiş insan mumyaları olduğunu" gösteren çalışmalar yapıldığını ve cesetlerin, "anatomi temelinde çürütüldüğünü" söyledi. Örneğin, "uzaylı" ayaklarının, bir insan mumyasının ayağının parçalanmasıyla yaratılmış olabileceği söyleniyor.
Omurgalı paleontoloğu Rodolfo Salas-Gismondi ise "Ayaklar, ayak parmaklarının arkasındaki deri ve yumuşak dokuların kesilmesine ek olarak, I ve V numaralı parmaklar da sakatlanmalara maruz kalacak ve bu da son derece uzun ayak parmaklarına sahip bir ayak ortaya çıkaracaktı." dedi.
Nelson, "Maussan CT, C-14 ve DNA kanıtlarına sahip olduğunu iddia etse de, bu kanıtları bilim topluluğu tarafından hakem incelemesine sunmadı" dedi. Nelson, bu kalıntıların gerçekten 1000 yaşında ve Peru'ya ait olması halinde, bunların yağmalanıp yağmalanmadığı ve ülkeyi nasıl terk ettikleri konusunda da soru işaretlerinin ortaya çıktığını sözlerine ekledi.
Başka bir bilim insanı, eğer kalıntılar insana aitse, iddialarda bulunanların yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalması gerektiğini belirtti. Central Connecticut Eyalet Üniversitesi'nden arkeoloji profesörü Ken Feder, "İnsan kalıntılarını istismar etmek veya bunlara saygısızlık edenlerin, yasalar ne olursa olsun tutuklanması ve yargılanması gerekiyor” dedi.
Ohio'daki Miami Üniversitesi'nde antropoloji alanında yardımcı doçent görevi yapan Jeb Card, komplo teorilerinin artan popülaritesinin, bu tür olayların neden meydana geldiğini açıklamaya yardımcı olduğunu söyledi. "Basitçe gerçek şu ki, 'seçkinlerin' aldatıcı, komplocu ve bazen de doğaüstü yollarla kendi isteklerini insanlara dayattığına dair anlatıları yaymak, mecazi anlamda kelimenin tam anlamıyla karlı." dedi.
Kaynak: wordssidekick