Dünya’nın gözü bu gece yapılacak Trump-Biden canlı yanında olacak. İki rakip 3 Kasım seçimleri öncesi son defa karşı karşıya gelecek. Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien, Fox televizyonunda katıldığı bir programda, Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ve Ulusal İstihbarat Direktörlüğünün (DNI) dün yaptığı İran ve Çin’in seçimlere müdahale etmeye çalıştığına yönelik açıklamalarını değerlendirdi.
Seçimlere müdahale etmeye çalışan ülkelerin sadece İran ve Rusya olmadığını belirten Robert O’Brien, “Çin ve şu anda adını açıklamadığımız başka birkaç ülke daha seçimlere müdahale etmeye çalıştı. Seçimlerimizi korumak adına önemli adımlar atıyoruz.” ifadesini kullandı.
O’Brien, konu hakkında Beyaz Saray’da Ulusal Güvenlik Konseyi, İç Güvenlik Bakanlığının yanı sıra siber tehditler ile ilgilenmesi için Iowa Ulusal Muhafızları ile de toplantılar düzenlediklerini belirtti.
İran ve Rusya’nın seçimlere müdahale etmeye çalışmasının sürpriz olmadığının altını çizen Robert O’Brien, İran’ın ABD’nin nükleer anlaşmadan çekilmesi kararından ve bazı Arap ülkelerinin İsrail ile normalleşmesinden rahatsız olduğunu kaydetti.
O’Brien, “Başkan Trump, Ronald Reagan’dan bu yana Rusya’ya en sert davranan başkan oldu. Rusya’nın Twitter’da ve daha birçok yerde dezenformasyon yaydığını görüyoruz. Çin için de aynısı geçerli.” görüşünü paylaştı.
– Rusya ve İran’ın seçimlere müdahale etmeye çalışmıştı
FBI Direktörü Chris Wray ve DNI Direktörü John Ratcliffe, dün Washington DC’de bir son dakika basın toplantısı düzenlemişti.
Ratcliffe, burada yaptığı konuşmada, “İki yabancı aktör olan İran ve Rusya’nın, seçimlerimizle ilgili kamuoyunu etkilemek için bazı adımlar attıklarını tespit ettik.” ifadesini kullanmıştı.
Konunun üzerinde çalıştıklarını belirten John Ratcliffe, “Seçimlerimize dış müdahaleyi asla hoş görmeyeceğiz.” demişti.
Ratcliffe, İran ve Rusya’nın bazı seçmenlerin bilgilerini ele geçirdiğini tespit ettiklerini de dile getirerek, “İran’ın, Başkan Donald Trump’a zarar vermeyi ve seçmenlerin gözünü korkutmayı amaçlayan e-mailler attığını gördük.” diye konuşmuştu.
