Ankara'da düzenlenen 'EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı'nda, Beren Saat'in konuşmasının yankıları sürüyor. Türkiye'de kadın haklarının en çok kollandığı ve kadınların toplumsal faaliyetlerde,TBMM'de en çok söz hakkına sahip olduğu dönemde kadın haklarının çalındığı yönünde vurgu yapması nedeniyle büyük tepki çekmişti.
Beren Saat, "Öğrencilik dönemimde başörtüsünün üstüne peruk takmak zorunda kalan sınıf arkadaşlarım oldu ve geçen yıllar içinde eğitim eşitliğinin sağlanmasına hepimiz çok sevindik. Fakat sonrasında ‘kadının giysisi siyasete malzeme yapılıyor, eğitim sistemimiz geriliyor, kadın bakanlığı kapatılıyor, kadınlar haklarını sistematik bir şekilde kaybediyor’ açıklamasında bulundu. Saat'ın bu açıklamaları toplumun büyük bir kesiminden tepkiyle karşılandı.
Yeni Akit Yazarı Ali Karahasanoğlu ''Erdoğan’a küfredene, Erdoğan’cılıkla suçlananların fuarında ödül!'' başlıklı yazısında Beren Saat ve fuarda çarpıtmalara sessiz kalan sorumlulara tepki gösterdi.
'NE YAPMIŞ DA ÖDÜL ALMIŞ'
Ali Karahasanoğlu ayrıca EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı’nda, 'İklim Elçisi' seçilen Beren Saat'le ilgili de ''Kim seçmiş, hangi başarısı sebebi ile seçmiş, başka birisini bulamamışlar mı, ayrı konu..'' diye tepki gösterdi.
'BOZUK SAAT'
Karahasanoğlu kaleme aldığı yazısında, ''Bu sözler sarfedilirken, fuarda bir tane adam çıkıp, "Cumhurbaşkanımız şu an. Ukrayna ile Rusya’yı bir araya getirme mücadelesini verirken, bir yandan da Özbekistan’a ziyaretinin hazırlığını yapıyor. Otur oturduğun yerde, Beren misin, Saat misin, bozuk musun, plak mısın, CHP’nin sözcüsü müsün. Otur oturduğun yerde” diyememiş mi?'' ifadelerini kullandı.
Ali Karahasanoğlu'nun yazısı şu şekilde;
Ankara’da önemli bir forum düzenlenmiş.
Teknik bir konu..
En azından bugün için, siyasi tartışmaların içinde olmayan bir konu..
Hatta işi siyasete çekseniz..
Çekmeye çalışsanız..
Muhalefetin “Bu konuda bize ekmek yok. Biz bu topa girmeyelim” diyecekleri kadar, siyasi iktidarın azami gayret sarfettiği ve başarılı olduğu bir konu:
EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı.
İşe bakın ki..
Mevcut iktidarı, “Her konuyu siyasileştiriyorsunuz. Cumhurbaşkanı, aynı zamanda yürütmenin ve AK Parti’nin de genel başkanı olması hasebi ile olduk-olmadık yerlerde siyasi görüşlerini açıklıyor.. Toplumun bu kadar politize olması doğru değildir” diye eleştirenler.
AK Parti’ye yakın olmakla suçladıkları ATO’nun organizesinde düzenlenen..
AK Parti’ye yakın isimlerin yönetiminde olduğunu söyleyip, sabahtan akşama kadar iftiralar savurdukları kurumların öncülüğünde düzenlenen..
Daha daha sayacağım ama..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geceli gündüzlü çalışmasının hatırına..
Kızgınlığımı bastırıyorum..
Sinirlerime hakim olmaya çalışıyorum..
Ve soruyorum:
Bakanları bile çağırdığınız, ancak onların dahi siyasi konuşma yapmadıkları bir fuarda, n’olursunuz, mantıklı bir cevap verir misiniz:
“Beren Saat isimli oyuncunun konuşmasını nasıl hazmettiniz?”
Biliyorum, RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin de, anında tepkisini koymuş..
Teknik bir konuda, siyasetten uzak bir fuarda yapılan siyasi konuşmaya gerekli cevabı vermiş.
Ama bu cevap, RTÜK Başkanı ile sınırlı mı kalmalı idi?
Fuarın organizatörleri, sponsorları, isimleri ile ön plana çıkanlar..
Nerdesiniz?
İki satır açıklama ile “Fuarımızın siyasi konuşmalarla hedefinden uzaklaştırılmaya çalışılmasını asla tasvip etmiyoruz” diyemiyor musunuz?
Bugün o provokasyonu yapanın, yarın başka provokosyanlar yapacaklara cesaret vereceğini görmüyor musunuz?
Kusura bakmayın..
Sinir zirvede olunca.
Muhataplarımızın çok iyi bildiği provokasyonu, sanki okurlarımız da ezbere biliyormuş gibi, bodoslamadan konuya girdim..
Efendim, AK Parti’ye yakın oda, kurum, şirketlerin öncülüğünde düzenlenen EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi ve Fuarı’nda, Beren Saat “İklim elçisi” seçilmiş..
Kim seçmiş, hangi başarısı sebebi ile seçmiş, başka birisini bulamamışlar mı, ayrı konu..
Seçtikleri Beren Saat, ödülünü alırken, şu konuşmayı yapmış:
“Öğrencilik dönemimde başörtüsünün üstüne peruk takmak zorunda kalan sınıf arkadaşlarım oldu ve geçen yıllar içinde eğitim eşitliğinin sağlanmasına hepimiz çok sevindik!”
Bana sorarsanız..
Sonrasında sarfettiği sözleri okuyunca..
Bu cümleyi kurmasına hiç önem vermedim..
Çünkü artık zor dönemler (Her şeye rağmen İnşaallah diyelim) geride kaldı. Artık, başörtü yasağını savunan kimse kalmadı.
"Başörtü serbest olacak" sözünü duyunca, ter ter tepinenler, soluğu Anayasa Mahkemesi’nde alanlar bile..
Artık, “Başörtü yasağını biz kaldırdık” demekten utanmıyorlar..
Onun için, kefen giymeyi göze alarak başörtü yasağını kaldıran Tayyip Erdoğan’ın sırtından yapılan bu açıklamayı, doğru bulsam da.. Kalbini yarıp, niyetini öğrenme imkanım olmadığı için, bir kenara koyup, zihniyeti ele veren konuşmanın esas bölümüne geçiyorum:
“Fakat sonrasında kadının giysisi siyasete malzeme yapılıyor, eğitim sistemimiz geriliyor, kadın bakanlığı kapatılıyor, kadınlar haklarını sistematik bir şekilde kaybediyor diye rahatsızlıklarımızı dile getirdiğimizde ‘Köprülere, yollara bak ne kadar iyi çalışılıyor’ cevabını aldık.”
Affedersiniz, başörtü yasak olduğunda da zaten, “Benim annem de başörtülü. Ama başörtüyü siyasete alet edenlerin örtüsünü biz yasaklıyoruz” demiyorlar mıydı..
Diyorlardı..
O zaman, ben derim ki, "Bu Beren Saat, bal gibi başörtü yasakçısı.. Bal gibi, arkadaşları başörtü sebebi ile kapı önünde bekletilirken, 'Oh olsun' diyen tiplerden.. "
Biz yine de, "günahı kendi boynuna" diyelim..
Şimdi sarfettiği cümleye gelelim:
“Kadın bakanlığı kapatılıyor”muş..
Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olanlar, böyle konuşabiliyor işte..
Hafızamı yokladım..
“Kadın bakanlığı hiç kurulmuş muydu!” diye..
Hatırlayamadım. Ama biz bunlar gibi utanmaz olamayız.
Tekrar sorguluyorum..
Bir devlet bakanlığının ismi, eski yıllarda bir ara “Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığı” imiş..
Süreç içinde “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” olmuş.
Eee. Devlet bakanlığı mı daha özel, Aile bakanlığı mı?
Aileye düşmanlar ya..
Çarpıtma tam gaz. “Kadın bakanlığı kapatıldı!”
Olmayan şey, nasıl kapatılır?
Bunlarda utanma yok ki.. Senin fuarına gelir, ödül alır, bir de sana küfrederler..
Devam ediyor bozuk Saat:
“Basında, sanatta sansüre isyan ettiğimizde ‘yüzümüzü hep Batı’ya döndük şimdi birazcık da Doğu’ya bakalım’ denildi. O günlerde harekete geçebilecek pek çok kişi göz yumduğu için bugün ülkemizin en değerli üniversiteleri saygınlığını yitiriyor.”
Fuarı düzenleyenlere soruyorum..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, böyle bir ahlaksızca saldırıyı hakkediyor mu?
Bu yalanı, bu rezil sözleri, gerçeğe aykırı iftiraları hakkediyor mu?
Bu sözler sarfedilirken, fuarda bir tane adam çıkıp, "Cumhurbaşkanımız şu an. Ukrayna ile Rusya’yı bir araya getirme mücadelesini verirken, bir yandan da Özbekistan’a ziyaretinin hazırlığını yapıyor. Otur oturduğun yerde, Beren misin, Saat misin, bozuk musun, plak mısın, CHP’nin sözcüsü müsün. Otur oturduğun yerde” diyememiş mi?
AK Partili bakanların katılıp, ama teknik anlamda bir fuar olduğu için, AK Parti propagandası mahiyetinde iki cümle sarfetmekten kaçındıkları toplantıda, bakın daha neler demiş Beren Saat:
“Öğrenciler derslerine karınlarını doyuramadan giriyor. Türkiye teknolojide, bilişimde dünyanın gerisinde kalıyor ve kadın cinayetlerinde her yıl yüzlerce kadının yaşam hakkı elinden alınıyor. Türkiye sanatta sporda kan kaybetmeye başladı. Yetkin akademisyenler öğrencilerine erişemiyor. Kadınlar korkmuş, gençler hayalsizleşmiş, insanlarımız gittikçe kültürsüzleşmiştir.”
Kusura bakmayın..
Sinirlerime hakim olamıyorum..
Kalemimden çok ağır bir ifade çıkabilir..
Özür beyan ediyorum. Nokta..