Banka, bu indirimi üç ay içinde ikinci kez yaparak, faiz oranını %4.75'e çekmeye hazırlanıyor. Ancak, ekonomistler, geçtiğimiz hafta yapılan ve yeni İşçi Partisi hükümetinin vergi artırıcı bütçesi ve ABD Başkanlığı'na seçilen Donald Trump’ın ekonomi politikalarının gelecekteki fiyatlar üzerindeki etkilerinin faiz indirimlerini sınırlayabileceği konusunda uyarıyor.
Bank of England'ın Para Politikası Komitesi, Ağustos ayında, koronavirüs pandemisinin başlarındaki ilk faiz indirimi sonrasında, faiz oranlarını düşüren ilk hamlesini yapmıştı. Şimdi ise, enflasyon oranlarının yıllık bazda %1.7’ye gerilemesiyle, daha fazla faiz indirimi yapması bekleniyor. Bu oran, Banka'nın hedefi olan %2'nin altında ve son iki yılın en düşük seviyesi.
Ancak, ekonomistler, yeni açıklanan bütçede yer alan 70 milyar sterlinlik ek harcamanın, artan işyeri vergileri ve borçlanmayla finanse edilmesinin, enflasyonu gelecek yıl yükseltebileceğine dikkat çekiyor. Bu, Bank of England’ın faiz oranlarını indirirken daha temkinli olmasına yol açabilir. ING ekonomisti James Smith, "Bütçe, bankanın faiz oranını düşürme kararını etkilemeyecek, ancak faiz indirimlerinin hızlanacağına dair uzun süredir sahip olduğumuz görüşü sorgulatıyor" dedi.
Trump’ın Ekonomi Politikaları, Küresel Enflasyon Üzerinde Etki Yaratabilir
Bu faiz indirimi kararı, aynı zamanda, Donald Trump’ın ABD Başkanlığı’na yeniden seçilmesinin hemen ardından alındı. Trump, Beyaz Saray’a döndüğünde, vergi indirimleri yapmayı ve bazı ithalat ürünlerine ek gümrük vergileri getirmeyi planladığını açıklamıştı. Bu politikalar, hem ABD’de hem de küresel ölçekte enflasyonist baskılara yol açabilir, bu da Bank of England’ın faiz oranlarını başlangıçta planlanandan daha yüksek tutmasına neden olabilir.
ABD Merkez Bankası (Fed) de, Trump’ın ikinci başkanlık döneminin etkilerini göz ardı ederek, faiz oranlarını bir çeyrek puan indirerek politika toplantısını sonuçlandırması bekleniyor.
