Şahin, yaptığı açıklamada, AB'nin "tarladan sofraya" stratejisi doğrultusunda hazırlanan direktiflerle bal başta olmak üzere kahvaltılıklara ilişkin menşe ülke, içerik, etiketleme ve piyasa sunumuna dair kuralların belirleneceğini ifade etti. Bu düzenlemelerin Türkiye’den Avrupa’ya bal ihracatı yapan üreticileri de etkileyebileceğini belirtti.

Türkiye'nin, yıllık 114 bin ton bal üretimiyle dünyada ikinci sırada yer aldığını ve 9,2 milyon arı koloni varlığıyla üçüncü olduğunu aktaran Şahin, ülkemizin yılın büyük bir bölümünde arıcılık yapılabildiğini ve çeşitli ballar üretebildiğini vurguladı. Geçen yıl Türkiye'nin yaklaşık 9,5 ton bal ihraç ettiğini söyledi.

Kontrolsüz kan sulandırıcı kullanımında büyük tehlike Kontrolsüz kan sulandırıcı kullanımında büyük tehlike

Bal platformu oluşturulacak

Şahin, AB'nin balın kalitesini ve menşeini korumak amacıyla bal platformları oluşturmayı planladığını belirtti. Bu platformlarda balda tağşiş tespiti, menşe belirleme ve aşırı ısıtma nedeniyle besin değerinin kaybı gibi konular ele alınacak. Şahin, balda coğrafi ve botanik orijinle ilgili düzenlemelerin de yapılacağını ve menşe ülkelerinin belirtilmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'de balın botanik orijinini belirlemek için yapılan melissapalinolojik analizler ve coğrafi işaretleme süreçlerine de dikkat çeken Şahin, Arı Ürünleri Kayıt Sistemi'nin ülkemizde uygulanması gerektiğini vurguladı. Bu sistemin, balın izlenebilirliğini artırarak tağşişle mücadelede önemli bir adım olacağını belirtti.

Şahin, Arı Ürünleri Kayıt Sistemi'nin ülkemizde hayata geçirilmesinin, üretici ve tüketiciyi koruyarak balın kalitesini güvence altına alacağını ifade etti.

Kaynak: AA