Tunç, Bakırköy Özgürlük Meydanı'ndaki İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, İşyurtları Kurumunun değişik illerde, ilçelerde fuarlar vasıtasıyla işyurtlarında üretilen ürünleri sergilemek, satışından elde edilen gelirle adliyelerin giderlerini karşılamak, ülke ekonomisine üretimle destek olmak, aynı zamanda ürünleri üreten hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması ve ıslahı amacıyla önemli çalışmalar yürüttüğünü söyledi.

Türk devletinin temel amacının adaletin tecellisi olduğunu belirten Tunç, "'Adaletin tecellisi' dediğimiz zaman bunun en önemli kısmı ceza adaleti. 'Ceza adaleti' dediğimiz zaman da üç aşamadan oluşuyor. Birinci aşaması suçlunun araştırılması, soruşturulması, suçlunun tespiti. İkinci aşaması yargılanması ve gerekli cezaya çarptırılması. Üçüncü aşaması da infaz aşaması. Üçü de birbirinden önemli." diye konuştu.

Tunç, soruşturma ve kovuşturma nasıl önemliyse infaz aşamasının da çok önemli olduğunu anlatarak, "Üç aşama da aslında toplumu suçtan korumaya yönelik, suçluya hak ettiği cezayı vermek ama hak ettiği cezayı çekerken de onun bir daha suç işlememesini, ıslahını sağlamak hem cezasını çeksin hem de cezasını çektikten sonra tahliye olduğunda, topluma karıştığında da bir daha işlemesin. Bu amaçla Ceza ve Tevkifevleri Kurumu, İşyurtları Kurumumuz önemli bir çalışma yapıyor." ifadelerini kullandı.

Tunceli’de eylem ve etkinlikler 10 gün süreyle yasaklandı Tunceli’de eylem ve etkinlikler 10 gün süreyle yasaklandı

Türkiye genelinde 403 ceza infaz kurumu, 368 işyurdu müdürlüğü, 1700 atölye ve tesis olduğunu vurgulayan Tunç, şöyle devam etti:

"200'den fazla meslek dalı buralarda öğretiliyor, 58 bin 500 hükümlü ve tutuklu da bu atölye ve fabrikalarda çalışıyor. Çalışırken hem cezalarını çekmiş oluyorlar hem ekonomiye katkı sağlıyorlar, kendi harçlıklarını çıkarıyorlar, ürettikleri ürünlerle ekonomi dünyasına değer katıyorlar. Mobilya üretimi yapan 54 fabrikamız, tekstil üretimi yapan 78 atölye ve fabrikamız, metal işleri yapan 69 atölye ve fabrika, elişi, temizlik, kozmetik 59, inşaat onarım malzemeleri üreten 151, gıda, tarım ve hayvancılığa yönelik Anadolu'nun değişik yerlerinde cezaevlerimiz, bunun da sayısı 127. Sosyal tesis işletmeciliği yerlerimiz 36 tane."

"Ceza infaz kurumlarımızda 65 bin 969 hükümlü ve tutuklu eğitim görüyor"

Ceza infaz kurumlarındaki eğitim faaliyetleri hakkında da bilgi veren Tunç, "Ceza infaz kurumlarımızda 65 bin 969 hükümlü ve tutuklu eğitim görüyor. Son 2 yılda 4 bin 731 kişi okuma yazma öğrendi cezaevlerinde. 56 bin 375 hükümlü ve tutuklu ortaokul ve lise öğrenimi, 7 bin 635 hükümlü ve tutuklu üniversite eğitimi, 39 hükümlü ve tutuklu da yüksek lisans eğitimi görüyor." dedi.

Tunç, Milli Eğitim Bakanlığının mesleki eğitim merkezlerine önem verdiklerini, 42 adalet mesleki eğitim merkezinin cezaevleri bünyesinde faaliyet gösterdiğini, 1913 öğrencinin mesleki eğitim merkezinde öğrenim gördüğünü, bu kişilerin tahliye olduktan sonra meslek sahibi olarak dışarıya çıkacağını ifade etti.

Milli Eğitim Bakanlığıyla yaptıkları protokol çerçevesinde 6 cezaevinde çok programlı Anadolu lisesinde eğitim verdiklerini dile getiren Tunç, şunları kaydetti:

"Burada 221 kişi örgün eğitim görüyor. Son 2 yılda 265 bin kursiyer, tabii bunların bir kısmı 2-3 kez kurs alanlar var, çeşitli kursları görerek belgelerini aldılar. Bu belgeler onlar cezaevinden çıktıktan sonra işlerine yarayacak. Aranan meslekler bunlar, o mesleklerde çalışacaklar ve ıslah olmuş bir şekilde onları topluma kazandırmış olacağız. 8 tane adalet halk kütüphanesi açtık cezaevlerimiz bünyesinde, bunları yaygınlaştıracağız. Ancak bütün ilçe ve il halk kütüphanelerini biz cezaevlerimizin erişimine açtık. 23 milyon kitaba cezaevlerinde hükümlü ve tutuklular anında ulaşabiliyor, temin edebiliyorlar. Son 2 yılda 4 milyon yayından faydalandı cezaevlerindeki hükümlü ve tutuklular."

"Suçlunun ıslahına çok büyük önem veriyoruz"

Bakan Tunç, hükümlü ve tutukluların kendi harçlıklarını çıkarabilmeleri, ülke ekonomisine destek olabilmeleri, öğrendikleri meslekleri cezaevlerinde uygulayabilmeleri ve tahliye olduktan sonra mesleklerini toplumsal hayatta da sürdürebilmeleri için çabalarını sürdürdüklerini dile getirdi.

İşyurtları Kurumunun kamu iktisadi teşekkülü gibi çalıştığını belirten Tunç, "Gittikçe de ürettikleri ürün çeşitliliğini arttırmanın gayretindeyiz. Önemli olan suçu önlemek. Ama önleyemediğimiz zaman da suçluya hak ettiği cezayı vermek, bu adaletin gereği. Hak ettiği cezayı çektikten sonra tekrar dışarıya çıkıp suç işlerse o zaman o ceza infazının bir amacı gerçekleşmemiş olur. Ceza infaz sisteminin gerçek amacı toplumu suçtan korumaktır. Dolayısıyla suçlunun ıslahına çok büyük önem veriyoruz." ifadelerini kullandı.

Konuşmasının ardından Tunç, İşyurtları Ürün ve El Sanatları Fuarı'ndaki stantları gezdi.
Açılışa, İstanbul Vali Yardımcısı Hüseyin Nail Anlar, Bakırköy Kaymakamı Abdullah Köklü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Hüsnü Gezginci, başsavcılar ve çok sayıda kişi katıldı.

Editör: Tuğçe Huy