Fransız okullarıyla ilgili konuşan Bakan Tekin, "Ben bağımsız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ulusal ve uluslararası hukukunu korumak adına sorumlu davranan bir Milli Eğitim Bakanı olarak bu okullara gerekli adımları attık. Bizim koşullarımıza gelirlerse hayatlarına devam ederler. Gelmezlerse de biz de gerekli hukuki prosedürü takip ederiz." dedi.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Tekin, siyasette uyum ve birlikte çalışmanın önemine dikkat çekti. Bakan Tekin, "Milletvekilleri, belediye başkanları, il başkanları arasında uyumun olmadığı iller kayıplarla karşı karşıya kalıyor. İstedikleri şeyleri yapamıyorlar, zaman kaybediyorlar, istenilen yatırımları ve hizmetleri alamıyorlar. İlk bakanlığa başladığımda en büyük endişelerimden bir tanesi buydu fakat ilk toplantımızdan itibaren beni aralarına kabul ettiler ve aralarındaki uyumun ne kadar güçlü olduğunu gördüm. Attığımız her adımı istişare ederek birlikte atıyoruz." diye konuştu.
13 yaşından itibaren siyasetin içinde olduğunu belirten Tekin, etik mücadelelerini ve liderlerine olan bağlılıklarını vurgulayarak, "O tarihlerde bizi eleştirenler, bugün bize saygı göstermek durumunda kaldılar. Çünkü biz bu duygu, düşünce ve heyecanla iktidara geldik. İktidarı korumamız da aynı ahlaki ilkelere, heyecana ve motivasyona sahip olmakla kaim olabilir. İstişareyle, uyumla, vicdani muhasebeyle yola çıktık ve çıktığımız yoldan bizi asla kimse döndüremez." ifadelerini kullandı.
İsrail'in Filistin'e yönelik zulmüne de değinen Tekin, "Bütün dünyanın gözü önünde İsrail'in haylaz çocuk gibi gasbettiği Filistinler'in topraklarında, toprakların ev sahibi olan mazlum Filistin halkına zulmettiğine işaret ederek, bütün dünyanın da bu duruma sessiz kaldığına işaret etti." ifadelerini kullandı. Ayrıca, FETÖ ile İsrail'in Gazze'deki yaptıkları arasında bağ kurduğunu belirtti ve "FETÖ ile 15 Temmuz'da, bugün İsrail'in Gazze'de yaptıklarını özdeşleştiriyorum. İkisi birbirinin devamı niteliğinde hususlardır." diye belirtti.
Tekin, Fransa'nın Türkiye'deki iki okul açma girişimi üzerine Fransız Büyükelçisi ile görüştüğünü, ancak olumlu bir sonuç alınamadığını belirterek, "Ben bağımsız ve milli bir devletiz. Dolayısıyla bizim literatürümüze göre burada eğitim vermek istiyorsanız, bizim koşullarımıza göre hareket edeceksiniz. Gelin bu okulları meşru hale getirelim. Bunun karşılığında da sizden biz de Fransa'daki Türk vatandaşları için bazı taleplerimiz olacak." diyerek cümlelerini sonlandırdı.
