Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İzmir Körfezi'nde yaşanan ciddi çevre kirliliği ve balık ölümleriyle ilgili kapsamlı açıklamalarda bulundu.

TÜBİTAK Gemisi ile yapılan saha incelemelerinin ardından İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu Toplantısı'na katılan Bakan Kurum, körfezdeki ekosistemin ciddi tehdit altında olduğunu belirterek yaşanan sorunların detaylarını paylaştı. Özellikle atıksu kaynaklı kirlilik nedeniyle denizdeki oksijen seviyesinin kritik seviyelere düştüğünü vurgulayan Kurum, bu durumun büyük bir çevre felaketine yol açtığını söyledi.

LGBT propagandasına karşı "Büyük Aile Buluşması" sessiz yürüyüşle tamamlandı LGBT propagandasına karşı "Büyük Aile Buluşması" sessiz yürüyüşle tamamlandı

"İzmir Körfezi nefes alamıyor"

Bakan Murat Kurum, İzmir’in tarihi ve doğal güzelliklerle dolu bir şehir olduğunu hatırlatarak, İzmir Körfezi’nin mavi vatanın en değerli parçalarından biri olduğuna dikkat çekti. Ancak bu değerli bölgenin karadan gelen kirlilik nedeniyle nefes alamaz hale geldiğini ifade eden Kurum, balıkların toplu ölümler yaşadığını ve koku sorunlarının insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti.

Kurum, "Denizdeki atıksu kaynaklı amonyak miktarı olması gerekenden tam 50 kat daha fazla. Bu, evsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan denize karıştığını gösteriyor. Bu durum, körfezdeki oksijen seviyesinin normalde olması gereken 6 miligram/litreden 1,8 miligram/litreye, bazı yerlerde ise sıfıra kadar düşmesine neden oluyor" şeklinde konuştu. Bakan, bu durumun körfezdeki canlı yaşamını tehdit ettiğini ve ekosistemin ciddi tehlike altında olduğunu belirtti.

"Körfezin bazı bölgelerinde yaşam tamamen sona erdi"

İzmir Körfezi’nde yapılan analizlerde balıkların toplu ölümlerine yol açan en önemli etkenin oksijen yetersizliği olduğunu açıklayan Bakan Kurum, iç körfezde zararlı maddelerin sınır değerlerinin kat kat üzerinde olduğunu belirtti. Fosfor, Klorofil-a ve Amonyum azotu gibi maddelerin yüksek miktarda olması, körfezdeki su sirkülasyonunun durma noktasına geldiğini gösteriyor. "Körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır. Balıklarımız oksijensiz kaldıkları için ölmüştür," diyerek durumu özetledi.

Bakanlık olarak İzmir Körfezi’ndeki sorunları çözmek adına çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Kurum, körfezde 7 farklı noktada deniz suyu numuneleri alındığını ve yapılan analizlerin son derece üzücü sonuçlar doğurduğunu vurguladı. Kurum, "İzmir Körfezi'nde tam anlamıyla bir çevre felaketi yaşanıyor. Ekosistem çökme noktasına gelmiştir" dedi.

"İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni defalarca uyardık"

Bakan Kurum, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni uzun süredir bu konuda uyardıklarını ifade ederek, özellikle Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin düzgün çalıştırılmadığını ve Körfez’in her geçen gün daha fazla kirlendiğini belirtti. İzmir’deki kirlilik parametrelerinin özellikle 2020 yılından sonra ciddi bir artış gösterdiğini söyleyen Kurum, arıtma tesisinin kapasitesinin yetersiz olduğunu dile getirdi.

"Çiğli atıksu arıtma tesisinin kapasitesi 605.000 metreküp, ancak gelen atıksu miktarı 700.000 metreküpü aşıyor. Bu fazla atıksu arıtılmadan doğrudan denize boşaltılıyor ve İzmir Körfezi’nin dibinde birikerek dip çamurunu arttırıyor," diye ekledi. Kurum, son beş yılda bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne toplamda 6 milyon lira değerinde 13 ayrı ceza kesildiğini, ancak sorunların çözülmediğini belirtti.

"Büyük Kanal Projesi, İzmir Körfezi için tehlike yaratıyor"

Kurum, İzmir Körfezi’ni temizlemek amacıyla hayata geçirilen Büyük Kanal Projesi’ndeki bazı hataların da Körfez’i kirlettiğini belirtti. Projede yağmur suyu ve kanalizasyon sistemlerinin birleştirilmesinin büyük bir sorun yarattığını dile getirerek, bu durumun denize daha fazla kirli su akmasına neden olduğunu söyledi. Kurum, “Kanalizasyon ve yağmur suyu şebekelerinin ayrılmaması nedeniyle Körfez'e her gün 5,5 kat daha fazla katı madde karışmaktadır. Bu da hem kirlilik hem de koku sorununu büyütmektedir," dedi.

"Bakanlık olarak sıkı bir denetim mekanizması kuracağız"

Bakan Murat Kurum, İzmir Körfezi’nde yaşanan çevre felaketini durdurmak ve çözüm bulmak için Bakanlık olarak kapsamlı bir denetim ve izleme sistemi kuracaklarını açıkladı. İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu’nun kurulacağını ve bilim insanları ile uzmanların kirlilikle mücadele için yol haritası çıkaracağını söyledi. Ayrıca, yerel yönetimlerin bu süreçte üstlerine düşen görevleri yapıp yapmadığının sürekli takip edileceğini belirtti.

Kurum, "İzmir Körfezi kaderine terk edilemez. Biz de buna asla izin vermeyiz. Körfezde yapılan her şeyi an be an, 7/24 takip edeceğiz" dedi. Körfezin geleceği için daha fazla adım atılacağını vurgulayan Kurum, yerel yönetimlere bu konuda gerekli uyarıların yapılacağını ve sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin zorlanacağını ifade etti.

"İzmir Körfezi’ni kurtarmak için harekete geçiyoruz"

Son olarak Bakan Kurum, İzmir Körfezi’nin kurtarılması için topyekûn bir mücadele başlatılacağını vurguladı. Bilim insanları, STK’lar ve kamu kurumlarıyla birlikte çalışacaklarını belirten Kurum, yerel yönetimlerin de bu sürece etkin şekilde dahil edilmesi gerektiğini söyledi. Körfezin geleceği için kararlı olduklarını ifade eden Kurum, "Bu süreçte tüm sorumlulara gerekli adımları atmaları için yol göstereceğiz ve takip edeceğiz" dedi.

Editör: Hazal Mihrace Göksun