Bakan Kacır, programda İsrail'in son dönemdeki saldırılarına da değindi. 7 Ekim 2023'ten itibaren İsrail'in "canlı yayında soykırım" yaptığını ve bu durumu dünya kamuoyunun izlediğini vurguladı. Türkiye'nin, Filistin halkının huzura kavuşması için hem diplomatik kanallar hem de insani yardımlar yoluyla elinden geleni yaptığını belirten Kacır, İsrail saldırılarının, etik ve ahlaki değerler üzerine kurulmayan teknolojinin tehlikelerini gözler önüne serdiğini aktardı.
Cihaz Güvenliği ve Siber Riskler
Kacır, siber saldırılara açık cihazların sayısının arttığını belirterek, Türkiye'nin bu alanda güçlü kabiliyetlere sahip olduğunu vurguladı. "Merkezi ve kritik altyapılarımızı siber saldırılara karşı koruma konusunda çok kuvvetli imkanlara sahibiz," diyen Kacır, Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi ve TÜBİTAK çatısı altında yürütülen çalışmalara dikkat çekti.
Günümüzde kullanılan pek çok cihazın artık internete açık hale geldiğini ifade eden Kacır, bu durumun siber saldırılara açık olma riskini artırdığını kaydetti. Kacır, "Siber riskler açısından bu cihazların kontrolü ve denetimi konusunda yeni adımlar atıyoruz," dedi.
Yeni Yasal Düzenlemeler
Bakan Kacır, Avrupa'nın Siber Güvenlik Yasası ile uyumlu adımlar atacaklarını belirterek, bu yasanın sanayinin ihracat kabiliyeti açısından da büyük öneme sahip olduğunu vurguladı. "Önümüzdeki dönemde Meclis'in gündemindeki ilk işlerden biri Siber Güvenlik Başkanlığına ilişkin yasa çalışması olacak," ifadelerini kullandı.
Kacır, bu yeni otoritenin Türkiye'nin siber güvenlik alanında atacağı adımları güçlendireceğini ve kamuda farklı birimler arasında koordinasyonu artıracağını belirtti. Ayrıca, siber güvenliğin ürün güvenliği çalışmalarının önemli bir bileşeni haline geleceğini ifade etti. Bakanlık olarak endüstriyel ürünlerin siber güvenliğine yönelik tedbirler almayı, denetimleri ve kontrolleri gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ekledi.
