Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 12’nci Büyükelçiler Konferansı’nın açılışında konuştu.
Bu yılki konferansın koronavirüs salgını nedeniyle hibrid formatta ve dijital diplomasi girişimine uygun şekilde çevrimiçi gerçekleştirildiğini belirten Çavuşoğlu, konferansın düzenlenmesinde destekte bulunan Cumhurbaşkanlığı birimlerine ve Turkcell’e teşekkür etti. 12 yıldır düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nın önemli işlevleri olduğunu belirten Bakan Çavuşoğlu, konferans ile geçen yılın kapsamlı muhasebesini yapıp yeni döneme hazırlandıklarını bildirdi. Çavuşoğlu, “Büyükelçilerimizin sahaya ilişkin değerlendirmelerini alarak, yeni fırsatlar ve sınamalara karşı adımlarımızı gözden geçiriyoruz. İstişare ve ortak akılla yeni döneme ilişkin politikalarımızı gözden geçiriyor, açılımlarımızı belirliyoruz. Arkadaşlarımız, dış politikada sahada birlikte çalıştığımız diğer kurumlarımızın yöneticileriyle ilk elden görüşme fırsatı buluyor, onların yönlendirmelerini alıyor” dedi.
Sahada ve masada güçlü Türkiye
Bu yılki konferansın temasını ‘Milli Egemenliğin 100’üncü Yılında Türk Diplomasisi: Gelenekten Geleceğe’ olarak belirlediklerini hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Kökü olmayanın geleceği de olamaz. Gelenek ve gelecek, ati ve mazi birbiriyle iç içedir. Bizler de bugünün ve geleceğin dış politika adımlarını belirlerken kadim medeniyetimizin mirasını kendimize rehber ediniyoruz. Dışişleri Bakanlığı olarak 5 asırlık köklü bir geçmişe sahibiz. Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını kutlayacağımız 2023’ten 500 yıl geriye gittiğimizde, bilinen ilk Reis-ül Küttabımız Celalzade Mustafa Efendi’nin atandığını görüyoruz. Köklerimizden güç alıyor, ‘Yeniden Asya’, ‘Dijital Diplomasi’ ve ‘Antalya Diplomasi Forumu’ gibi yenilikçi girişimlerle diplomasimizin geleceğinin yapı taşlarını döşüyoruz. ‘Girişimci ve İnsani’ dış politika yürütüyoruz. Yani, Türk milletinin girişimci ruhunu, vicdanlı ve adaletli kültürünü dış politikamıza yansıtıyoruz. Sahada ve masada güçlü, yerli ve milli bir dış politika izliyoruz.”
“Bedel ödetiyor, bedel ödüyoruz”
Küresel ve bölgesel dinamiklerin hızla değiştiğini ifade eden Bakan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Bu kaotik ortamda geçmişin dar kalıplarına sıkışmış, durağan bir dış politika izlemek ne doğru ne de mümkün. Bir değil birkaç adım ötesini düşünüp ön almazsak, dışımızdaki gelişmelerin esiri oluruz. Nitekim, gelişmelere seyirci kalmıyor, yönlendiriyoruz, gerekirse bunun için bedel ödüyor, bedel ödetiyoruz. Böyle olmasaydı, bugün Doğu Akdeniz, Suriye, Libya ve Kafkasya’da milli çıkarlarımız zarar görür, halkımızın huzur ve refahı tehdit altında olurdu. Bugün Suriye’de masada ve sahada bu denli güçlü olmasaydık, cephe hattı bizzat ülkemiz olurdu. Bugün Libya dosyasında bu denli aktif olmasaydık, Türkiye’yi Doğu Akdeniz’de küçük bir alana sıkıştırmayı hedefleyen oyun bozulamazdı. Çok taraflı platformlarda aktif olmasaydık, ülkemize hasım çevrelerin aleyhteki faaliyetleri sonuçsuz bırakılamazdı.”
“Her zorluktan güçlenerek çıktık”
Çavuşoğlu, Türkiye’yi ve Türk milletini yıllardır yurt dışında gururla temsil ettiklerini, bu dönem zarfında dünyada ve bölgede köklü değişiklikler yaşandığını kaydetti.
Türkiye olarak içeride ve dışarıda hep zorluklar ve sınamalarla karşılaştıklarını söyleyen Çavuşoğlu, “Hepsinin üstesinden geldik, her zorluktan güçlenerek çıktık. Geçtiğimiz senenin muhasebesini yaptığımızda da bunu görüyoruz. Barış Pınarı Harekatımızdan sonra ülkemize karşı başlatılan menfi algı kampanyasına rağmen, ABD ve Rusya’yla peş peşe yaptığımız anlaşmalar masadaki kazanımlarımız olarak kayda geçti. Libya’daki müdahalemiz bu ülkede akan kanı durdurdu, müzakereye imkan sağladı. Doğu Akdeniz’de Libya’yla yaptığımız anlaşmayla kıta sahanlığımızın Batı sınırlarını da belirleyip Birleşmiş Milletler’de tescil ettirdik. Yukarı Karabağ meselesinde de Azerbaycan’ın hakkını ve hukukunu koruyan ve bölgeye huzur getirecek diplomatik adımlar attık, atıyoruz. Diplomasi tarihimizde ilk kez bir Türk, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Başkanlığı’na seçildi. Keza BM’nin en önemli kuruluşlarından UNESCO’nun Genel Konferans Başkanlığı’nda bir Büyükelçimiz seçildi. PKK ve FETÖ’yle mücadelede somut kazanımlarımız devam etti. Asya’dan Avrupa’ya birçok örgütün Dönem Başkanı olduk. İnsanımızın girişimci ruhu ve özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin sağladığı imkanlar sayesinde birçok gelişmiş ülkenin sınıfta kaldığı Covid-19 salgınına karşı da başarılı bir sınav verdik. Öncelikle yurt dışındaki vatandaşlarımıza kol kanat gerdik. Cumhuriyet tarihimizin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirdik. Dünya vahşi bir rekabet ortamı içindeyken, iş birliğinin öncülüğünü yaptık. Muhtacın yanında olduk. 155 ülke ve 9 uluslararası kuruluşa destek elimizi uzatarak insani konulardaki küresel lider konumumuzu teyit ettik. Salgın bağlamında sahadaki çalışmalarımızda, kudretli bir devletin temsilcileri olduğumuzu gösterdik. Dünyanın en büyük 5’inci diplomatik ağına sahip olmanın nasıl bir güç ve erişim sağladığını gördük” dedi.
Çavuşoğlu ve Akar’dan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’e kritik ziyaret!
Politika
Mevlüt Çavuşoğlu’ndan Fransa’ya “sansür” tepkisi: İki yüzlülüğün güzel bir örneği!
Gündem