MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla TBMM Genel Kurulunda özel gündemli toplantıda yaptığı konuşmada, Türk milletinin tarih boyunca nice badire ve belaları alt etmeyi, üstesinden gelmeyi başardığını söyledi.
Türk milletinin hedefte olmasının, kutlu varlığı üzerinde oyunlar oynanmasının tesadüfi görülmemesi gerektiğini belirten Bahçeli, “Kaldı ki böylesi bir husumet ve hıyanet kuşatması yeni de değildir. Aklımızı başımıza almazsak, milli birlik ruhunu kaybedip birbirimize düşersek, açık açık uyarıyorum ki; ya bizi bu vatandan söküp atacaklar, ya da burada bizi gömüp üzerimizden aşacaklar. Hesap budur, emel budur, vahşi gaye bundan ibarettir.” dedi.
15 Temmuz’un bir darbe teşebbüsü ve ayrıca taktikçileri, teorisyenleri, kuryeleri, taşeronları, planlayıcıları, sahadaki tetikçileri belli olan iblisane bir işgal denemesi olduğunun altını çizen Bahçeli, “15 Temmuz FETÖ kalkışmasına kontrollü darbe demek her şeyden önce aklın inkarı, vicdanın itlafı, yalın gerçeklerin imhasıdır. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur, olamayacaktır.” ifadesini kullandı.
15 Temmuz’da TBMM’nin defalarca bombalandığını, kurşun yağmuruna tutulduğunu anımsatan Devlet Bahçeli, “Askeri kamuflaj içine saklanmış dar bir kadro, bir avuç yılan milletimize ateş saçmış; milli kurum ve kuruluşlara acımasızca saldırmıştır. Tarih sayfalarını karıştırdığımızda örneğine neredeyse hiç rastlanmayacak alçaklıklar, akla hayale sığmayan şiddet dolu sahneler, meşum ve melun 15 Temmuz gecesinde yaşanmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.
“Milli bir mutabakatın varlığı şart”
“Çanakkale’de müstevlilerin yarım bırakmak zorunda kaldıkları zulmü hain FETÖ’cüler tamamlamak istemişlerdir.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Milli Mücadele’de kovalanan Türk düşmanları, aradan geçen 94 yıl sonra bellerini doğrultup devşirdikleri Pensilvanyalı teröristlerle Türkiye’yi önce teslim, daha sonra da tepeden tırnağa tasfiye etmeye kalkışmışlardır. 15 Temmuz tarihi bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir. Bir yanda Türkiye, diğer yanda yedi düvel; bir yanda Türk milleti, diğer yanda terör örgütleri ve arkalarındaki efendileri vardır ve taraflar çok nettir. Fetullahçı Terör Örgütü Türkiye’ye kast etmek için eline geçirdiği tüm imkanları kullanmıştır. Milletimizin alın teriyle alınan uçaklar, helikopterler kanunsuz şekilde uçurulmuş; tanklar, silahlar 80 milyona doğrultulmuştur.
Bir defa FETÖ işgal girişimiyle ilgili milli bir mutabakatın varlığı şarttır. 15 Temmuz’un üzerinden bir yıl geçmesine rağmen bu konuda ısrarla kutuplaşma ve kısır kavgaların yaşanması istiklalimiz açısından alarm ve acı verici bir kayıptır. Düşman bellidir. Kanlı teröristler belirgindir. Açtıkları nifak çukuru, kazdıkları fitne kuyusu gözler önündedir. O halde 15 Temmuz FETÖ darbe kalkışması üzerinde niçin hemfikir olamıyoruz? Neden hep birlikle zalimlere karşı gelemiyoruz? Niye hakkın, hakikatin ve halkın etrafında tek nefes olamıyoruz? Nedir bizleri ayrı düşüren? Nelerdir aramıza giren? 15 Temmuz Türkiye’ye suikast iken, milletimizi yıkmaya yönelik bir cinayet olduğu besbelliyken var olan görüş farklılıklarını nasıl izah edip neye yormalıyız? FETÖ; asırlardır devam edegelen Anadolu’nun istila komplosunun bu çağdaki adıdır. FETÖ; Müslüman Türk milletine düşman olan batıl, batini ve lanetli çevrelerin, küresel ölüm makinesini içimizde ve bölgemizde devamlı çalıştıran haçlı zihniyetinin su katılmamış bir barbarlığıdır. Eğer biz irkilip kendimize gelmezsek, milli akıl ve şuurda buluşamazsak bu barbarlık son olmayacaktır. Eğer iç barış ve huzur ortamını birlikte temin ve tamir etmezsek, biliniz ki yeni saldırılar önümüzdedir. FETÖ’yü üzerimize salan, milli bünyemize ve devletimize saldırtan şarlatanlar, soysuzlar ve insanlık katilleri; sadece bir partiye, sadece bir şahsa, sadece bir düşünceye değil; hepimizi, milletimizin tamamını hedef seçmişlerdir. Bunu görmek, bunu artık bilmek lazımdır.”
“Adaletse istenen, yollarda değil, milli vicdanın kendisinde bulacağız”
Bugün Batılı devletlerin acıklı ve aciz durumlarının, hala 15 Temmuz’la ilgili ikircikli ve ikiyüzlü tavırlarının tehlikenin geçmediğinin, tehditlerin sönmediğinin somut delili olduğunu belirten Bahçeli, “Dost bildiklerimiz arkamızda hançerle dolaşmaktadır. Küresel ve bölgesel stratejik denklemleri aleyhimize kurmak için harıl harıl faaliyette bulunanlar Türkiye’ye pranga vurmak için hazır ve nazır beklemektedir.” dedi.
“FETÖ, PKK, PYD-YPG- IŞİD, DHKP-C silahlandırıp kiralanmışlar, kanlı tezgahlarını vatan topraklarında ve mücavir alanlarda açmışlardır.” ifadesini kullanan Bahçeli, “Bu terör örgütleri kanalıyla Şark Meselesi sürdürülmektedir. İslamiyet’in kılıcı Türklerin Anadolu’dan çıkarılması için el ovuşturanlar artık gemi azıya almışlar, son kozlarını oynamaya başlamışlardır.” diye konuştu. MHP Genel Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“15 Temmuz’a mevzi bakmak yerine, stratejik yaklaşmak; tehlikeleri kaynağında okuyup, oyunu odağında bozmak milli namusun bizlere yüklediği tarihi bir görevdir. Bu görevden kaçamayız. Bu göreve yüz çeviremeyiz. Çünkü gidecek başka yerimiz yoktur. Sığınacak başka yurdumuz yoktur. Altında toplanacağımız başka ay yıldızlı bayrağımız da yoktur. Ne yapacaksak burada, Türk milletinin son yurdunda, birlikte yapacağız, birlikte başaracağız.
Türkiye Cumhuriyeti’nin omurgası milli kimliktir, egemenlik ve irade ebediyen Türk milletine aittir. Bunu kabullenmekte zorluk çıkaranlara ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ sözüyle cevap verecek, göğüs gereceğiz. Bu omurga kırılır, milli kimlik kaybolursa; şunu unutmayınız ki, bu sınırlar içinde, bu beşeri varlık çerçevesinde, devletimizin bugünkü haliyle yaşamak imkansızlaşacaktır.
Adaletse istenen, yollarda değil, milli vicdanın ta kendisinde bulacağız. Düşman çokmuş; biz onlardan daha çoğuz, daha güçlüyüz, daha diriyiz, bunu göstermeliyiz. Kumpas kuruyorlarmış, alayı birden üzerimize geliyormuş; varsın olsun, yeter ki saflarımızı sıkı tutalım; öleceksek de adam gibi, kahraman gibi ama tam bağımsız bir şekilde ölelim. Mağduriyet varsa giderelim ama devlete ve millete kıyanları asla affetmeyelim. Ahlaksızca, arsızca üzerlerine İngilizce ‘kahraman’ yazan tişört giyen Pensilvanya uşaklarını güldürmeyelim, dağınık ve atıl hale düşmeyelim. ABD afiş astırmıyormuş, onlar insanlığa çoktan afişe olmuşlar, bırakalım kendi tuzaklarında boğulsunlar.”
TSK içine yuvalanmış bir kısım darbeci hainle Mehmetçiğin mutlaka ayırt etmek gerektiğini ve şehitlerin hepsinin ayrım gözetmeksizin eşit, her birinin mukaddes, muhteşem bir vatan mücadelesinin elleri öpülesi neferleri olduğunu kaydeden Bahçeli, “Mehmetler bizimdir, biz Mehmediz, kutlu vatan onlara emanettir.” dedi.