Avrupa Parlamentosu’ndaki tatilin ardından bazı üyeler, yalnızca geri dönmekle kalmadı, aynı zamanda siyasi gruplara bağlı olmadan kendi başlarına çalışmayı tercih etti. Şu anda Avrupa Parlamentosu’nda 32 bağımsız parlamenter bulunuyor. Bu üyeler, genellikle oturumların arka sıralarında yer almakta ve siyasi grupların sağladığı avantajlardan mahrum kalmaktadır.
Bağımsız olarak hareket etmenin bazı avantajları olsa da, sınırlamaları da bulunuyor. Bağımsız üyeler, oylamalarda ve tartışmalarda daha özgür olabilirler, ancak aynı zamanda sınırlı konuşma süresi, sınırlı görünürlük ve sınırlı temsil hakları gibi zorluklarla karşı karşıyadırlar.
Sıradışı Karakterler ve Tartışmalı Figürler
Avrupa Parlamentosu'ndaki bazı bağımsız üyeler, aşırı görüşleriyle dikkat çekiyor. Polonya’dan Grzegorz Braun, geçmişte Yahudi bayramlarını ve Noel ağaçlarını hedef alarak tartışmalara yol açtı. Slovakya’dan Milan Mazurek, antisemitik ve anti-Roma açıklamalarıyla biliniyor. Almanya’dan Maximilian Krah, Nazi paramiliter SS birliğiyle ilişkili yorumlar yaptığı iddiaları nedeniyle yalnız kalmış durumda. Romanya’dan Diana Șoșoacă, ilk oturumunda dramatik bir şekilde Tanrı’ya hitap ederek dikkat çekti.
Avrupa Parlamentosu'ndaki bazı bağımsız üyeler, popüler kültüre atıfta bulunarak dikkat çekiyor. 24 yaşındaki YouTuber Fidias, 2.6 milyon takipçisiyle, Parlamento’daki faaliyetlerini sosyal medyada paylaşıyor. Ayrıca, Almanya'nın mizahi “Die Partei” partisinden iki parlamenter, Sibylle Berg ve Martin Sonneborn, Parlamento'daki rolüyle kendilerine has bir tarz geliştirmiş durumda.
Sistemden Memnuniyetsizlik ve Gelecek Planları
Bazı bağımsız üyeler, mevcut siyasi grupların görüşlerinden memnun kalmadıkları için bağımsız kalmayı tercih ediyorlar. Yunanistan’dan Lukas Sieper ve Çek Cumhuriyeti’nden Ondřej Dostál, mevcut ideolojik gruplardan uzak durarak bağımsız kalmayı seçtiler.
Bazı bağımsız üyeler, geçici bir durumdan öteye geçmek istiyor. İspanyol Alvise Pérez, Avrupa Muhafazakârları ve Reformcuları grubuna katılmak için müzakereler yapıyor. Ayrıca, Almanya’nın sol eğilimli Die Linke partisinden ayrılanlar ve Slovak SMER partisi üyeleri, bir koalisyon oluşturmayı planlıyorlar, ancak bu koalisyonun resmi olarak tanınması için gerekli minimum üye sayısına ulaşmaları gerekiyor.
