DEMET İLCE / MUHABİR

Yeni araştırma, kaydedilen ay depremlerinin Ay'ın yüzeyinde, özellikle de Ay'ın Güney Kutbu çevresinde yaratabileceği etkiyi araştırdı. Bu, gelecekteki insan ve robotik keşifler için büyük ilgi duyulan bir alan. Çalışma, bölgedeki bazı yüzey eğimlerinin sarsıntı nedeniyle ayrılmaya karşı özellikle savunmasız olduğunu ortaya çıkardı.

Maryland Üniversitesi'nden ortak yazar Profesör Nicholas Schmerr, “Ay'ın yüzeyini kuru, topraklanmış çakıl ve tozdan oluşan bir yüzey olarak düşünebilirsiniz. Milyarlarca yıl boyunca, yüzeye asteroitler ve kuyruklu yıldızlar çarptı ve bunun sonucunda ortaya çıkan köşeli parçalar sürekli olarak çarpışmalardan dolayı dışarı fırladı. Sonuç olarak, yeniden işlenmiş yüzey malzemesi mikron boyutundan kaya boyutuna kadar değişebilir, ancak hepsi çok gevşek bir şekilde birleştirilir. Gevşek çökeltiler sarsıntıların ve heyelanların oluşmasını çok mümkün kılıyor.” dedi.

Sığ ay depremleri çok derin değildir ve yüzeyin 50-220 kilometre (30 ila 135 mil) altından gelir. Onlar da çok güçlü değiller. Kayıtlara geçen en güçlü deprem, Güney Kutup bölgesinden kaynaklanan en fazla 5,7 büyüklüğündeydi. Ay depremleri Dünya'daki benzerlerine göre daha zayıf olmasına rağmen saatlerce sürüyor ve bu da onları hafife alınmaması gereken bir endişe haline getiriyor.

Araştırmanın başyazarı, emekli bilim adamı Thomas R. Watters, "Modellememiz, güney kutup bölgesinde güçlü yer sarsıntısı oluşturabilen sığ ay depremlerinin, mevcut faylar üzerindeki kayma olaylarından veya yeni bindirme faylarının oluşumundan kaynaklanabileceğini öne sürüyor" dedi.

Araştırmacılar Ay'ın önemli sismik risk taşıyabilecek bölgelerini anlamak için çalışmaya devam ediyor. Gelecekteki kalıcı yerleşimler için bu alanlardan kaçınılması gerekecek; ancak sallantılı yamaçlara çok yaklaşmaları durumunda kısa süreli konaklamalar bile risk altında olabilir.

Schmerr, "Mürettebatlı Artemis misyonunun lansman tarihine yaklaştıkça astronotlarımızı, ekipmanlarımızı ve altyapımızı mümkün olduğunca güvenli tutmak önemli. Bu çalışma, ister aydaki sismik faaliyetlere daha iyi dayanabilecek mühendislik yapıları olsun, ister insanları gerçekten tehlikeli bölgelerden korumak olsun, ayda bizi bekleyenlere hazırlanmamıza yardımcı oluyor." dedi.

Muhabir: Demet İlce