Avusturya, bu pazar günü yapılacak parlamento seçimlerinde sandığa gidiyor. Anketler, ülkenin aşırı sağcı Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) seçimleri az farkla kazanabileceğini öngörüyor. FPÖ, Avrupa’nın en eski aşırı sağ partilerinden biri olup, yapılan son anketlere göre oyların %28’ini alarak lider durumda. Ancak, partinin bu oy oranıyla tek başına iktidara gelmesi beklenmiyor.
FPÖ'nün hükümet kurmak için koalisyon ortağı bulması zor olabilir. İktidardaki muhafazakâr Avusturya Halk Partisi (ÖVP) de dahil olmak üzere birçok parti, FPÖ ile koalisyona girmeyeceğini açıkladı. Yine de, FPÖ’nün bir koalisyon ortağı bularak hükümetin lideri olması durumunda, Avusturya, Avrupa’da giderek daha sağa kayan hükümetler kervanına katılmış olacak.
FPÖ’nün Aşırı Sağ Manifestosu
FPÖ lideri Herbert Kickl’in programı göçmen karşıtı, AB karşıtı ve "siyasal İslam’a" karşı yasaklar öngörüyor. Programda ayrıca, sığınmacılar ve düzensiz göçmenler için yardımların kesilmesi, aile birleşimi vizelerinin durdurulması ve "geri dönüş" stratejisi adı altında insanları geldikleri ülkelere göndermeyi amaçlayan belirsiz bir plan yer alıyor.
Kickl’in popülaritesini artıran söylemler, Avusturya halkının endişelerine yönelik etkili bir şekilde hitap etmesine dayanıyor. Kickl, Avusturyalılar arasında göç ve hayat pahalılığı gibi endişeleri başarıyla kullanarak desteğini artırmış durumda.
Pazar günü sandıklar kapandıktan sonra, yeni parlamentodaki en büyük parti hükümeti kurma görevini alacak. Koalisyon görüşmeleri aylarca sürebilir. Eğer FPÖ bir koalisyon kurmayı başarırsa, Avusturya, aşırı sağ partilerin Avrupa’da hükümete geldikleri ülkelerden biri haline gelecek. Bu durum, AB'nin geleceği açısından endişe verici olarak değerlendiriliyor.
