Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal, Polonyalı mevkidaşı Donald Tusk ile sınır bölgesindeki çiftçi ablukası hakkında istişare etmek için Polonya'nın başkenti Varşova'da bir araya geldi.

Tusk, Ukrayna'dan ithal edilecek mallara sınırlama getirilmesini ve ihtiyaç sahibi ülkelerle yapılan ithalatın artırılmasını teklif etti.

Polonyalı çiftçiler, hükümetin, Ukrayna'dan ucuza tarım ürünü ithalatını askıya almayı kabul etmesi üzerine protestolarını 21 Mart'ta sonlandırmıştı.

AVRUPA'DA ÇİFTÇİ PROTESTOLARI

Başta Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Belçika, Macaristan ve Yunanistan olmak üzere pek çok AB ülkesindeki çiftçiler, son dönemde uygulanan tarım politikalarına tepki gösteriyor.

Tepki gösterilen konular arasında Birliğin tarım politikaları, karmaşık piyasa düzenlemeleri, doğa restorasyon hedefleri, desteklemelerdeki kesintiler, yüksek enerji, yakıt ve gübre maliyetleri, gübre ve pestisit kullanımına getirilen sınırlamalar, Ukrayna'dan gelen ucuz tahıl ürünleri ve su tasarruf tedbirleri yer alıyor.

Çiftçiler, AB'ye, "Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırma" eleştirisinde bulunuyor.

Güney Kore, kullanıcı verilerini paylaştığı gerekçesiyle Meta'ya yaklaşık 16 milyon dolar ceza kesti Güney Kore, kullanıcı verilerini paylaştığı gerekçesiyle Meta'ya yaklaşık 16 milyon dolar ceza kesti

ÇİFTÇİLER NE İSTİYOR?

Fransız çiftçilerin öfkesi, farklı politikalar ve fon kesintilerinden kaynaklanıyor. 

Sübvansiyonlar kaldırıldığı için mazotun daha pahalı hale geleceğini, su tüketimi için yılda 47 milyon euro ekstra ücretle karşı karşıya kalacaklarını ve karmaşık düzenlemelerin durumu iyice zorlaştırdığını söylüyorlar.

Ayrıca, Avrupa Birliği'nin (AB) Yeşil Anlaşması'nın getirdiği pestisit ve herbisit yasaklarına ve Brezilya ve Arjantin'den daha fazla sığır eti ithal edilmesini sağlayacak AB çapında yeni bir anlaşmaya da itiraz ediyorlar. Çiftçiler, hayvan refahı konusunda katı kurallara tabi olmadıkları için bu ülkelerle rekabet etmenin son derece zor olduğunu iddia ediyor.

Fransa'nın AB'den aldığı yıllık 9 milyar euroluk sübvansiyona başvurmak ise daha büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor. Çiftçilere göre, haftanın en az bir günü bu sübvansiyonlar için evrak doldurmakla geçiyor.

Onlara göre, çelişkili politikalar nedeniyle tarım endüstrisi hem gıda üretimini artırmaya hem de tarımın çevre üzerindeki etkisini azaltmaya çalışıyor. Fransa'yı beslemek için gereken gıdayı üretmeye çalışan insan sayısının azalmasıyla birlikte, pek çok kişi gelecekten endişe duyuyor.

Kaynak: HABER MERKEZİ