Atatürk'ün telgraflarında gizli kalan Büyük Taarruz'un şifreleri
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı'nda muhafaza edilen telgraflar, 26 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz'un tüm detaylarını gözler önüne seriyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün elinden yazılmış bu tarihi belgeler, Kurtuluş Savaşı'nın en kritik aşamasını günümüze taşıyor.
Hazal Mihrace Göksun - Muhabir
Milli Mücadele’nin en kritik aşaması olan Büyük Taarruz, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı en önemli olaylardan biridir.
Milli Mücadele’nin Önderinin Kaleminden: Büyük Taarruz’un Detayları
Bu büyük zaferin her bir ayrıntısı, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında saklanan ve bizzat Mustafa Kemal Atatürk’ün el yazısıyla kaleme aldığı telgraflarda saklı. 26 Ağustos’ta başlayıp 30 Ağustos’ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz’a dair tüm bilgilerin yer aldığı bu telgraflar, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin ne denli zorlu ve stratejik bir süreç olduğunu gözler önüne seriyor.
Telgraflarda Saklı Milli Mücadele’nin Şifreleri
Cumhuriyet tarihinin en değerli belgeleri arasında yer alan bu telgraflar, Atatürk’ün Milli Mücadele’nin en zorlu anlarında dahi ayrıntılı notlar tuttuğunu ve bu notları savaş ortamında bile titizlikle arşivlediğini gösteriyor. Tarihçilerin ifadesiyle, Atatürk’ün bu belgelere olan özeni, geleceğin arşiv hafızasına verdiği önemi ortaya koyuyor.
Özellikle, 26 Ağustos 1922 tarihinde başlayan ve dört gün süren Büyük Taarruz, adım adım Atatürk tarafından kaydedilmiş ve Başvekil Rauf Orbay ile TBMM temsilcisi Adnan Adıvar’a 31 Ağustos 1922’de telgrafla iletilmiştir. Telgraflarda, Büyük Taarruz’un nasıl planlandığı, hangi stratejik adımların atıldığı ve ordunun nasıl bir zafer elde ettiği ayrıntılı olarak anlatılmaktadır.
Büyük Taarruz’un Hazırlıkları: Anadolu’nun Kurtuluşuna Giden Yol
Tarihçilerin değerlendirmelerine göre, Mustafa Kemal Atatürk, Anadolu’nun düşman işgalinden kurtuluşunun ancak göğüs göğse bir mücadeleyle mümkün olacağını anlamıştı. Bu nedenle, Sakarya Meydan Muharebesi’nin ardından düzenli orduya geçiş çalışmaları hızlandırıldı ve Anadolu’da Yunan ilerleyişi durduruldu.
Bu hazırlıkların ardından, Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları, Anadolu’yu tamamen düşman unsurlardan temizlemek amacıyla bir yarma harekâtı ve toplu bir hücumun yapılması gerektiğine karar verdi. Bu harekâtın adı, Türk tarihine altın harflerle yazılacak olan "Büyük Taarruz" olarak belirlendi. Hazırlıkları yaklaşık bir yıl süren bu büyük harekât, Türkiye’nin bağımsızlığına giden yolun en önemli kilometre taşlarından biri oldu.
Savaşın Anbean Kaydedilmesi: Atatürk’ün Tarihe Not Düşme Disiplini
Savaşın en zorlu anlarında dahi tarih yazmaya devam eden Atatürk, askeri ve toplumsal deneyimleri günü gününe kaydetmiş ve tarihe not düşme disiplinini asla elden bırakmamıştır. Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz’un her anını kaydederek, bu zaferin ne denli büyük bir mücadele sonucu kazanıldığını gelecek nesillere aktarmayı başarmıştır.
Atatürk’ün telgraflarında, piyadelerin kısa ateş muharebelerinden süngü hücumlarına, süvari fırkalarının yalın kılıç saldırılarından savaş uçaklarının bomba ve makineli tüfeklerle gerçekleştirdiği hücumlara kadar tüm detaylar yer almaktadır. Bu telgraflar, adeta bir edebiyat eseri gibi savaş sahrasını canlı bir şekilde tasvir etmektedir.
Mustafa Kemal Paşa’nın Telgrafında Gizli Stratejik Detaylar
Atatürk’ün Rauf Bey’e gönderdiği telgrafın başında, Beş gün beş gece süren meydan muharebesinin detayları anlatılmaktadır. Bu telgraf, Büyük Taarruz’un nasıl planlandığı ve hangi stratejik adımların atıldığı hakkında önemli ipuçları vermektedir. Atatürk, bu bilgilerin yayımlanmasını istememiş, bunun nedenini ise sürecin hassasiyeti ve düşmanla mücadelenin hala devam ediyor olmasına bağlamıştır.
Telgrafın devamında, Türk ordusunun süngüyle düşmana daldığı, düşman kuvvetlerinin perişan bir halde kaçmak zorunda kaldığı ve Yunan ordusunun Batı Anadolu’dan temizlenmesine yönelik detaylar yer almaktadır. Bu bilgiler, Kurtuluş Savaşı’nın ne denli zorlu bir mücadele sonucu kazanıldığını bir kez daha ortaya koymaktadır.
Büyük Taarruz’un Belgeleriyle Türk Tarihine Işık Tutmak
Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında muhafaza edilen bu telgraflar, yalnızca Türk tarihine değil, dünya tarihine de ışık tutan belgeler arasında yer alıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün elinden çıkan bu belgeler, Milli Mücadele’nin ne denli zorlu şartlar altında ve büyük bir stratejiyle kazanıldığını gözler önüne seriyor. Atatürk’ün telgraflarında saklı olan bu bilgiler, Kurtuluş Savaşı’nın nasıl bir azim ve kararlılıkla kazanıldığını, bir kez daha anlamamızı sağlıyor.
MUSTAFA KEMAL PAŞA'NIN RAUF BEY'E GÖNDERDİĞİ TELGRAF
Başkumandan Mustafa Kemal Paşa, Rauf Bey'e gönderdiği telgrafında şu bilgileri aktarmaktadır:
"… Beş gün süren ve cepheyi yırtarak başlayan meydan muharebesi 36 saat sürmüş, Afyon güney mıntıkasında Birinci Ordu tarafından yapılan yarma faaliyetiyle 100 kilometrelik bir hattın düşman işgalinden temizlendiğini bildirmiştir."
Mustafa Kemal, bu arşivlerde "Piyadelerin kısa ateş muharebeleri sonrası gündüz ve gece süngü hücumları ve bomba baskınlarıyla düşman karargahlarına girdiği; düşmanın ricat hatlarındaki süvari birliklerinin bir taraftan topçularını kullanırken diğer taraftan yalın kılıçla saldırdığı; savaş ve keşif uçaklarımızın havadan bomba ve makineli tüfekle saldırdığı; bu yıldırım etkisi yaratan saldırılar sonucunda düşman ordusunun büyük kısmının mağlup olduğu, birbiriyle karışarak ikiye parçalandığı ve iki buçuk fırka kadarının Dumlupınar istikametinden batıya atıldığı" şeklinde savaş sahasını canlı bir biçimde tasvir etmiştir.