Bu önemli bulgu, "Cell" dergisinde yayımlanan bir araştırmada detaylandırıldı.
2003 yılında keşfedilen mumyalardaki "beyaz maddeler", DNA testine tabi tutuldu. Yapılan analizlerde, inek ve keçi DNA'sının varlığının yanı sıra, kefir peynirinde yaygın olarak bulunan "Lactobacillus kefiranofaciens" ve "Pichia kudriavzevii" gibi bakteri türleri de belirlendi.
Araştırmacılardan Fu Çiaomey, bu bulguyu "bugüne kadar keşfedilen, bilinen en eski peynir örneği" olarak tanımladı. Fu, eski insanların yeme alışkanlıkları ve kültürleri hakkında yeni bilgiler sağlayabileceğini vurguladı. Ayrıca, peynir gibi gıda maddelerinin binlerce yıl boyunca korunmasının son derece zor olduğunu belirterek, bu keşfin nadir ve değerli bir fırsat sunduğunu ifade etti.
Kefirin gelişimi üzerine yapılan araştırmalar, "Lactobacillus kefiranofaciens" bakterisinin, bu 3 bin 500 yıl boyunca insanlara daha iyi uyum sağladığını ortaya koydu. Bugün üretilen kefirdeki probiyotik bakterilerin, bağırsaklarda bağışıklık reaksiyonlarına neden olma olasılığının daha düşük olduğu belirtildi. Fu, bu keşfin, bakterinin zamanla nasıl evrildiğine dair eşi benzeri görülmemiş bir gözlem sunduğunu vurguladı.
