Mehmet Akif Çavdarlı – Diriliş Postası
Yakın tarihli bir rapora göre, Apple yeni diziler için yılda milyarlarca dolar harcamasına rağmen ABD’deki TV izleyicilerinin yalnızca %0,2’sini bünyesine çekebiliyor.
APPLE TV+ VE NETFLİX ARASINDAKİ BÜYÜK FARK
Bloomberg'ün yaptığı araştırmaya göre, Apple TV+ bir ay boyunca aldığı toplam izlenme oranıyla Netflix’in bir günlük erişimini ancak yakalayabiliyor. Netflix, dijital yayın platformları arasında tartışmasız liderliğini sürdürüyor. Platform, 277.7 milyon ücretli aboneye sahip ve dünya çapında 600 milyon kişiye ulaşabiliyor. Netflix’in kârlılık oranı son aylarda 2023’e göre %44 artarken, 2019’daki kâr oranını ise 7’ye katlamayı başardı.
Disney, Paramount ve Warner Bros Discovery, kayıplarını azaltmak için çeşitli kısıtlamalara giderken, Amazon, Netflix ile rekabet edebilecek kaynağa sahip olmasına rağmen hâlâ yayın servisinin sürdürülebilirliği için en iyi yolu aramaya devam ediyor. Bloomberg’ün haberine göre ise Apple da güçlü mali yapısına rağmen akış hizmeti konusunda hâlâ aradığını bulmaktan çok uzak.
BÜTÇE KISITLAMALARI VE YENİ STRATEJİLER
Son raporlar göz önüne alındığında Apple, gelecek dizilerinde bütçe kısıtlamasına gitmeyi planlıyor. Bilimkurgu türündeki Severance ve Foundation’ın yeni sezonları, şimdiden daha az maliyetli bölümler olarak baştan tasarlanmış durumda. Apple TV+, hizmete başladığı günden bu yana 20 milyar dolardan fazlasını harcadı.
APPLE’IN FİLM VE DİZİ YATIRIMLARI
Apple TV+, dizilerin yanı sıra film sektöründe de ciddi yatırımlar yapıyor. Platform, bu yapımlarla birçok ödül kazanmış olmasına rağmen gişede bekleneni yakalamaktan uzak bir profil çiziyor. Apple, yalnızca geçen yıl Martin Scorsese, Ridley Scott ve Matthew Vaughn gibi yönetmenlerin filmlerine toplam 500 milyon dolar harcamıştı.
Nielsen’in haftalık raporlarında son beş yılda yalnızca dört Apple TV+ dizisi en çok izlenenler listesine girebildi. Platformun en popüler dizisi ise 2023’te final yapan Ted Lasso oldu.
MALİYET KONTROLÜ VE İPTAL STRATEJİLERİ
Apple, son dönemde diziler için daha az ön ödeme yapmaya çalışıyor ve yeterli izlenme oranlarını yakalamayan projeleri daha hızlı iptal ediyor. Yapımlar bütçeyi aştığında ise üçüncü taraf stüdyoları yükün daha fazlasını omuzlamaya zorluyor.
APPLE’IN TEPKİSİ
Öte yandan Apple temsilcileri, Nielsen’ın verilerinin yanlış ve eksik olduğunu, şirketin yalnızca ABD’de belirli cihazlarda izlenme oranlarını ölçtüğünü ve yayın için diğer önemli göstergeleri kapsamadığını iddia ediyor.
Apple TV+’ın bu durumu, dijital yayın platformları arasındaki rekabetin ne kadar çetin geçtiğini ve başarıya ulaşmanın zorluklarını gözler önüne seriyor. Apple’ın gelecekte nasıl bir strateji izleyeceği ve bu rekabette nasıl bir konuma geleceği ise merakla bekleniyor.
