İstanbul, tarih boyunca stratejik konumu sayesinde hem askeri hem de ticari açıdan büyük bir öneme sahip olmuştur. İki kıtayı birleştiren bu şehir, antik dönemlerden günümüze kadar pek çok imparatorluğun ilgi odağı olmuştur. Boğaz’ın denetimi, ticaret yollarının güvenliği ve askeri stratejiler açısından kritik bir rol oynayan İstanbul, Bizans İmparatorluğu’ndan Osmanlı İmparatorluğu’na ve modern Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar uzanan süreçte her zaman merkezi bir konumda yer almıştır. Hem Doğu hem de Batı medeniyetlerini buluşturan bu kadim şehir, yüzyıllar boyunca kültürel, ekonomik ve politik gücün simgesi olmuştur.

Bakan Ersoy: 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin talepleri karşılanmıştır Bakan Ersoy: 258 milyon lira ödenek ile 355 cemevimizin talepleri karşılanmıştır

Antik dönemlerden itibaren İstanbul, Bizans İmparatorluğu’nun başkenti olarak önemli bir yer tutmuştur. Şehir, Altın Boynuz (Haliç) ve Boğaz sayesinde doğal bir liman ve savunma noktası olarak öne çıkmıştır. Bizans İmparatorluğu döneminde şehri çevreleyen surlar, İstanbul’un askeri gücünü pekiştirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedildikten sonra da İstanbul, stratejik önemini korumuş ve imparatorluğun başkenti olmuştur.

Günümüzde de İstanbul, Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan köprüleri ve Boğaz geçişiyle dünya ticaretinin önemli bir merkezi olmaya devam etmektedir. Şehir, aynı zamanda Türkiye’nin en büyük metropolü olarak kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan ülkenin lokomotifi konumundadır.

Editör: Nihat Nasır