Ülkedeki en genç başkanlar arasında da yer alan AK Parti'li Ayık, "Başarısız olsaydık şayet geçtiğimiz 5 yılda, 'gençler bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Başaramasaydık yine 'kadınlar bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Onu bildiğim için ne gençlere ne kadınlara bu haksızlığın yapılmamasını istediğim için daha çok çalıştım" dedi.

2010 yılında Bilkent Üniversitesi’nden mezun olan, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Hilal Ayık, 2013 yılında AK Parti’de siyasete girdi. Yazılım uzman Ayık, Akyurt'ta belediye meclis üyeliği ve belediye başkan yardımcılığı yaptıktan sonra 2019 Mahalli İdareler Genel Seçimlerinde belediye başkanı seçildi.

Ayık, 31 Mart'ta yapılan seçimde 2'nci kez seçilerek, Ankara'da 26 belediye başkanı arasında tek kadın başkan oldu. Mazbatasını alarak ikinci dönemi için göreve başlayan Ayık, DHA'ya konuştu.

Kısıtlı iki kişinin oy kullandığı gerekçesiyle belde halkı yeniden sandık başına gidecek Kısıtlı iki kişinin oy kullandığı gerekçesiyle belde halkı yeniden sandık başına gidecek

'BİR ANDA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDA BULDUM KENDİMİ'

Ayık, siyasete giriş noktasının gönüllülük esasına dayalı olduğunu belirterek, "İşe gidip geliyorum, para kazanıyorum; ama işin bir tarafında dünyalık bir şey var. 'Hiçbir karşılığı olmadan ne yapıyorum' diye o dönem çok soruyordum kendime. O dönem gittim AK Parti Akyurt teşkilatına, 'üye olabilir miyim? Ben de sizinle birlikte çalışmalara katılmak istiyorum’ dedim. O dönem ana kademeden başladım, ardından ilçemizde kadın kolları ve genel merkez kadın kolları, derken ilçede belediye başkanlığına uzanan bir süreç yaşadık. Tamamen gönüllülük esasıyla, hiçbir dünyevi bir şeyin bulaşmadığı, sadece 'Allah rızası için ne yapabilirim' diye çıktığım yolda, bir anda kendimi belediye başkanlığında buldum" dedi.

Doğup büyüdüğü ilçe Akyurt'a karşı bir vefa borcu olduğunu, bunu hep hissettiğini söyleyen Ayık, "Belediyedeki çalışmalarımızı yaparken de sadece rutin hizmet etmenin ötesinde sanki doğup büyüdüğüm topraklara vefa borcumu ödüyormuşum gibi hissediyorum ve bu hissiyat beni çok motive ediyor. Belediyedeki işlerden sonra sahaya çıkarım hemen. Olabildiğince sahada olmaya gayret ederim. Perşembe günleri halk günleridir, sabahtan akşama kadar belediyede halkla beraber oluruz. Saha ziyaretlerimiz olur. Mutlaka şantiyelerimizi ziyaret ederiz. Ya belediyededir elim ayağım ya da sahadadır. Hiçbir zaman yerinde oturup gelenle gidenle çay kahve içen bir belediye başkanı olmayı tercih etmedim. Kaldırım, cadde yapıyoruz ya da asfalt, onları gördüğümde gezerken çok mutlu oluyorum. 'Bunu biz yaptık'; vatandaşın kullanıyor olması ya da halı sahalarda çocukların oynadığını görmek çok mutlu ediyor beni, motive ediyor" ifadelerini kullandı.

'BAŞARAMASAYDIK KADINLAR YAPAMIYOR DİYECEKLERDİ'

İlk dönem belediye başkanlığında Ankara genelinde bazı ön yargılarla karşılaştığını belirten Ayık, "'Yaşı genç, kadın, yapabilir mi? Başarabilecek mi?' Böyle bir baskı vardı üzerimde. Motivasyonumu düşürmek yerine daha da hırslanıyordum, daha çok çalışıyordum. Başarısız olsaydık şayet geçtiğimiz 5 yılda, 'gençler bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Başaramasaydık yine 'kadınlar bu işi yapamıyor' diyeceklerdi. Onu bildiğim için kesinlikle ne gençlere ne kadınlara bu haksızlığın yapılmamasını istediğim için daha çok çalışıp, daha çok gayret ettim. Vatandaşın bir 'Allah razı olsun' sözü sizi bütünüyle motive etmeye yetiyor. Şimdi ikinci dönemimizde daha çok çalışacağız, gayret edeceğiz" dedi.

Ayık, yarım kalan projeleri tamamlayacaklarını, yeni projeleri de hayata geçireceklerini söyledi.

Ayık, çok vakit bulamasa da ailesiyle seyahat etmeyi sevdiğini, güncel olayların anlatıldığı tarih kitaplarını okumayı sevdiğini ifade etti.

Kaynak: DHA