Zam(ansız)!

Abone Ol

Peşinen!..

Eleştirdiğim için, yazdığım için, söylediğim için beni ihanetle suçlayacak olanlara “Hadi oradan” diyorum… “Hadi oradan” diyorum çünkü ta 1994 seçimlerinde Avrupa Milli Görüş Teşkilatları ile İstanbul seçimlerine Recep Tayyip Erdoğan için çalışmaya geldiğimde, beni bu yazımdan dolayı ihanetle suçlayacak olanlar muhtemelen ya Recep Tayyip Erdoğan’ı hiç duymamışlardı ya da yumurtaya “gaga” demekle meşguldü.

“Hadi oradan” diyorum çünkü, PKK’nın ve FETÖ’nün cirit attığı Avrupa’da yıllardır içinde bulunduğum seçim faaliyetlerinde tıpkı buradaki diğer teşkilat mensupları gibi can tehlikesi altında mücadele ediyoruz, Erdoğan’ı savunmanın bedelini ödüyoruz. “Hadi oradan” diyorum çünkü Alman Devlet Televizyonu’nda defaatle vatanımı, milletimi, devletimi ve Cumhurbaşkanımı savunmanın bedelini hem madden hem manen ödedim ben...

Eleştirmeden önce bu kadar izahatta bulunmak zorunda kalmak bile aslında başlı başına bir eleştiri konusu ama gelelim yazıma…

Ey AK Partili idareciler!

Üç çocuğu olup da tek başına asgari ücretle çalışan bir babanın yerine koyun kendinizi.

Ay sonunda hesabınıza 2 bin 825 TL 90 kuruş para geliyor. Bu paradan 1000 TL kira, 200 lira elektrik, 250 lira doğalgaz ücreti ödeyeceksiniz.

Çocuklar okula yürüyerek gideceği için servis ücretine falan gerek yok, interneti zaten kullanmanıza gerek yok birsürü gereksiz bilgi, o masrafınızda olmayacak. Eşiniz çamaşırı derede yeşil sabunla yıkadığı için deterjan masrafı da yok. Arabanız olmadığı için benzindir, yağdır onlara da gerek yok. Cep telefonunu kullanmadığınız için o masraftan da yırttınız, 6 aylık oğlunuza doğar doğmaz tuvaletini haber vermeyi öğrettiğiniz için bez masrafı falan da yok...

Geriye kalan para bin 375 lira 90 kuruş.

Sizin eşinizin ve çocuklarınızın bir ayda yiyeceği 90 öğün için öğün başı 15 lira 28 kuruş, yani kişi ve öğün başı 3 lira 82 kuruş.

Vallahi abiler...

Siz bir ay böyle yaşasanız, sosyal medyaya girer devlete de hükümete de AK Parti’ye de veryansın edersiniz diyeceğim ama, telefonunuz da internetiniz de olmayacağı için hiçbir şey yapamazsınız...

Önünüze sandığın konulacağı günü beklersiniz...

Ülkemiz zor günlerden geçiyor, ekonomimiz Gezi’den bu yana üzerimize oynanan oyunların bedelini ödüyor, üstüne üstlük bir de pandemi süreci vurdu, bunların hepsi doğru. Ama vatandaşın çektiği sıkıntılar da yalan değil...

Çözüm mü?

Gün, bu milletin 15 Temmuz’da devletine sahip çıktığı gibi, devletin de milletine sahip çıkma günüdür...

Gün elektriğe, doğalgaza, ekmeğe, suya zam yapmak yerine, işler iyi giderken ceplerini dolduran zenginlere bu dar günde “Pamuk eller cebe beyler” deme günüdür.

İlk adım asgari ücretten vergiyi kaldırıp, 1 milyon TL ve üzeri banka mevduatı olanlara ek vergi getirilebilir. Vergi fakirden değil zenginden alınmalı vesselam...