İstidraç sahibi Batı bizi hep şaşırtmıştı. Öve öve bitirilemeyen sistemleri, üniversiteleri; istifa eden siyasetçileri, ‘Aman Allah’ım yolları, şöyle kaldırımları böyle’ diye bahsedilen şehirleri, üst geçitlere bile ağaç diken belediyeleri derken bir heyula anlatılırdı…
Büyüklerimiz hep söylerdi, “O gördükleriniz konforla makyajlanmış sömürgecilik nemasıdır; kanmayınız, ne medeniyetleri vardır ne de sistemleri” diye ama; bana daha ilkokulda “Muasır medeniyet” diye işaret edilen hedef onlardı ve benim hakikati görmem için üzerime köpekleri salıp saldırması bile yetmiyordu. Öyle ya, muhacirler uyuyamasın diye taşları dizen Fransa’nın taş kalpli olduğunu bile göremiyordum. Görebilecek ferasetim olsaydı zaten, Cezayir’de milyonlarca Müslüman’ı katlettiğinde onların ne mal olduğunu görürdüm ama göremedim. Göremediğim yetmezmiş gibi ellerini sıkıp tebrik ettim.
Bugün hâlâ sömürgeci faşist Batı’nın işbirlikçileri “ama… ama…” diye başladıkları lakırdılarında her türlü rezilliği tevil etme derdine düşmüşler. Batı zamanın ruhunu düşman edinmek zorunda, çünkü dizlerinin üzerine düşüp ölümüne bir adım kaldığının ve ölümünde zamanın ruhunun elinden olacağının farkında. Eskiden olsa bu Batı, bunu okur zamanın ruhunun evrileceği yeri kestirir ve ona göre pozisyon alırdı ama beceremedi. “Müslümanlar’ın zaferini gördü ve ona göre pozisyon almak varken niye savaşmayı tercih etti” sorusuna doğru cevap bulmamız lazım.
Benim aklıma gelen cevap şöyle; aslında ilk başta savaşmayı tercih etmediler. “Madem İslam yeniden yükselecek o zaman bizde İran ile işbirliği yapar ve yeni pozisyonumuzu ona göre belirleriz” dediler. Amerikan ve Avrupa gazetelerinde daha 2 sene öncesine kadar, -Allah/Muhammed/Ali- üçlemesinin aynısı -Baba/Oğul/Kutsal Ruh- üçlemesi olduğunu anlatıp, 12 İmam ile 12 Havari analojileri yaparak İran güzellemeleri yapıyorlardı. Ardından ambargoyu kaldırdılar ve akılları sıra İslam âlemine zengin ve güçlü bir lider sundular ama olmadı. Plan tutmadı. Bu sefer istidraçtan mülhem kehanetleri tutmadı. İran’ı Rusya kaptı; planlar altüst oldu. Belki savaşmayacaklardı da mecbur mu kaldılar acaba?..