Gündem

Zalime merhamet mazluma zulümdür

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Türkiye İhracatçılar Meclisi üyeleriyle istişare toplantısında bir araya geldi.

Burada yaptığı konuşmada Erdoğan, darbe girişimi sırasında en yakın mesai arkadaşını kaybettiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

“Aslında kaybolmadı. O, arzu ettiği çok yüce bir makama ulaştı. Ama çok sevdiğim, pırlanta gibi 16-17 yaşındaki yavrusu da o makama yürüdü. Şimdi bütün bunlar bize sadece her ikisini değil, yanında 238 kardeşimi ve bunun yanında da 2 bin 195 yaralımızı, kimisinin kolu, kimisinin ayağı kopuk, kimisi belden aşağı, belden yukarı mermiler almış, bu kardeşlerimizi gazi olarak ziyaretlerimizde gördükçe sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu anlıyorum. Aksi takdirde bir vurdumduymazlık olur ki bu bize zaten hiçbir zaman yakışmadı, yakışmaz.

“Nereye varırsa varsın yapacağız”

Erdoğan, zalime merhametin, mazluma eziyet, haksızlık olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“FETÖ mensuplarının başını tıpkı PKK, DAİŞ mensupları gibi demokrasiden ve hukuk devleti ilkesinden taviz vermeden ezmekte kararlıyız. Sizlerden bu mücadeleye özellikle kendi alanınızda, içinizde destek vermenizi bekliyorum. Finans altyapısı olmayan hiçbir örgütün gücünü muhafaza edebilmesi mümkün değildir. FETÖ’yü silahlı kuvvetleriyle, yargısıyla, polisiyle, diğer kurumlarıyla bürokrasiden nasıl kazıyorsak, iş dünyasından da aynı şekilde temizlememiz şarttır. Yürüttüğümüz mücadeleyi ancak bu şekilde örgütün finans kaynaklarını da kurutarak başarıya ulaştırabiliriz. Bazıları bize akıl veriyor, Batı’dan falan… ‘İşte bürokraside binlerce insanı atıyorsunuz ama bu bizi endişeye sevk ediyor.’ Bunu diyenler, kendilerinde nelerin olup bittiğinden sanki haberleri yok. Kendileri bunu çok çok farklı şekilde yaptılar.”diye konuştu.

“Bunları da ifşa etmeniz lazım”

Erdoğan, iş adamlarından, yurtdışındaki tüm muhataplarına darbe girişiminin gerçek yüzünü, Fetullahçı Terör Örgütü’nün sadece Türkiye için değil tüm dünya için bir tehdit olduğunu anlatmalarını isteyerek, “Hatta o camiadan dostlarınız, arkadaşlarınız olabilir. Ben diyorum ki bunları da ifşa etmeniz lazım. Bunları savcılıklarımıza, emniyet teşkilatımıza bildirmeniz lazım. Niye? Bu, bizim üzerimize bir vatanseverlik borcudur. Onlar bu ülkeyi değil, biz onları çökerteceğiz.” dedi.

“ŞEYTANİ BİR ZİHİNSEL YAPI”

FETÖ’yü “şeytani bir zihinsel yapı” olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “17-25 Aralık yargı ve polis darbe girişimini, benim şahsi meselem olarak görüp, 15 Temmuz silahlı darbe girişimiyle hala gerçekleri kavrayamayanlar, bu örgütün iflah olmaz parçalarıdır. Ülkesine ve milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur.” değerlendirmesini yaptı.

TİM üyeleriyle en son haziran ayı başında TİM Genel Kurulunda bir araya geldiklerini, o zaman gündemde Almanya Parlamentosundaki sözde Ermeni soykırımı kararı ve AB ile ilişkiler olduğunu vurgulayan Erdoğan, şu açıklamaları yaptı:

“Bugün tarihimizin en alçak, en hain, en sinsi darbe girişimine, asker elbisesi giymiş teröristlerin saldırısına, daha önemlisi bir işgal teşebbüsüne maruz kaldığımız 15 Temmuz hadisesi sebebiyle birlikteyiz. 15 Temmuz nasıl karanlık bir gece olarak başladıysa, 16 Temmuz sabahı da istiklalimize ve istikbalimize dair ümitlerimizi tazelediğimiz aydınlık bir gün olarak doğdu. Milletimiz, kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla, her siyasi görüşten, her meşrepten insanıyla 15 Temmuz gecesi, silahların, tankların, helikopterlerin, uçakların karşısına büyük bir inanç ve kararlılıkla dikilmiştir. Bu millet büyük bir millet, bu millet güçlü bir millet. Bu millet, ürkek, korkak, kaçak bir millet değil. Kaçaklar belli, onlar şu anda kaçtılar, biz de kovalıyoruz. Bunu da bir intikam hırsıyla yapmadığımızı da söyleyeyim. Bunu da hukuk, adalet çerçevesinde yapıyoruz, yapacağız. Çünkü biz 240 şehidimizin, 2 bin 195 gazimizin kanını yerde bırakamayız, bırakırsak bunun hesabını veremeyiz.”

“BU MİLLET İMANLI ÇILGIN TÜRKLER”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Merhum Akif diyor ya ‘İmandır o cevher ki ilahi ne büyüktür. İmansız olan paslı yürek sinede yüktür.’ İşte bu inanç onu oraya götürüyor. Televizyonlarda izliyorsunuz, bir tanesi de geldi, tankın karşısına durdu ve tabi çok ciddi yaralar aldı. Demek ki Rabbim ona şehadeti nasip etmedi. O, şu anda gazi. Bu millet, başka bir millet. Bu millet tanımlanamaz. Hani ‘Çılgın Türkler’ diyorlar ya ama bu millet, ‘İmanlı Çılgın Türkler.’ Böyle gittiler işin üzerine. Ne yaptığını, neyi yaptığını, ne için yaptığını çok iyi biliyor.

Sizden 2 konuda yardım istiyorum. Birincisi yurt dışındaki tüm muhattaplarımıza FETÖ’nün bir tehdit olduğunu anlatmanız. O kesimden dostlarınız olabilir. Onları da ifşa etmeniz lazım. Çünkü bu bizim üzerimize bir vatan borcudur. Onlar bizi değil biz onları çökerteceğiz. Herkesi istihbarat, emniyet bilemeyebilir. Ve ya gecikebilir, sonra ne oluyor kaçıyorlar. Bunları şikayetçi vasfı ile ihbar etmeniz lazım. Ülkesine milletine acımayana bizim acıma hakkımız yoktur. FETÖ mensuplarının başını PKK ve DAEŞ mensupları gibi demokratik sınırlar içerisinde ezmekten yanayız. Sizlerin kendi alanında destek vermenizi diliyorum.” dedi.