Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda bir kez daha adalet ve vicdan duygusu ile savaş ve terör baronlarının gözlerinin içine baka baka “Dünya beşten büyüktür’’ dedi. Kandan ve gözyaşından beslenen bu emperyalist alçakların yüzüne karşı “mevcut dünya düzenine itiraz ettiğini ve bu düzenin artık değişmesini gerektiğini’’ söyleyerek yine tarihi bir konuşmaya imza attı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının etkileri küresel ölçekte hala devam ediyor. “Herkes için barış ve adalet’’ çağrısı yapan Erdoğan’a dünyanın dört bir yanından destek geliyor. Özellikle çocuk katili Siyonist İsrail’e söyledikleri sözler, İslam âleminde memnuniyet ve coşku ile karşılanmıştır. Her ne kadar içimizdeki bazı aydın görünen karanlıklar, politik elitler ve medya maymunları bu tarihi konuşmayı görmezden gelmeye çalışsalar da herkes Erdoğan’ı konuşuyor.
BM Genel Kurulu’ndaki konuşması ile dünyayı sallayan Erdoğan, salı günü gerçekleştirilen TBMM Genel Kurulu’nda da bu savaş ve terör baronlarını uyarmaya devam etti. Erdoğan, “Türkiye’yi terör örgütünün tasfiyesi için yıllardır oyalayanların bizzat yüzlerine artık bu oyunun sonunun geldiğini defaatle söyledik. Sınırlarımızın bitişiğindeki sıkıntıyı müttefiklerimizle birlikte çözmek için her yolu denedik, ziyadesiyle sabırlı davrandık, kararlılığımızı da sürekli ifade ettik. Ama maalesef arzu ettiğimiz neticelerin hiçbirine ulaşamadık. Türkiye’nin bu saatten sonra artık kaybedecek tek günü yoktur ve geldiğimiz noktada, kendi yolumuzda devam etmekten başka çaremiz kalmamıştır. dedi. Ve ekledi: “Bir gece ansızın gelebiliriz…’’
Evet, kıymetli dostlar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi ‘Uyuyan dev uyanmış ve diş macunu tüpten çıkmıştır’. Artık Türkiye, tartışmasız tüm dünya mazlumları ve Müslümanları için son kaledir. Artık sözün bittiği yerdeyiz ve ayağa kalkıyoruz! Cenab-ı Allah’ın izni ile bundan böyle irademizi artık hiç kimseye boğdurmayacağız! Hem de zihin altını zapt edemeyen ve bizden gibi görünen, başka hesabın ürünü, içimizdekilere rağmen!
Elbette, bugünü okuyamayan ve her daim apartta hazır bekleyen ‘’Sisi’’ kılıklıların gündeminde başka başka şeyler olacaktır. Bırakın onlar siyasi kumpaslarının peşinde ve aynı tabelanın altında soluksuz bir şekilde koşsunlar. Ellerine tutuşturulan gizli ajandalarını işletsinler. Aklımızla alay edercesine ‘’Beşşar Esad ile konuşalım ve derhal Suriye’den çekilelim’’ diye işkembeden sallasınlar. Çakma Suriye konferansı yapıp, konferansta PYD yandaşı Amy Austin Holmes’i konuştursunlar. Ya da nöbetçi beyanatçılarını terör örgütü PKK’nın medya organı ANF’ ye çıkartsınlar. Hani ne bileyim IMF yetkilileriyle otelde gizli kapaklı buluşma da yapabilirler. Diyarbakır’da anaların yanında değil de stratejik ortaklarının, bağlamacının partisi HDPKK’nın yanın da yer alsınlar. Ya da gündemi değiştirmek için yalandan yere ‘’deprem toplantısına çağrılmadım’’ diye feryat figan etsinler…
Erdoğan’ın sözleri, bu boğma rakıcılar için fantezi ya da hamaset olarak gelebilir. Lakin bu millet çok iyi biliyor ki; “Erdoğan asla boş konuşmaz, milletinin yüzünü de yere baktırmaz…’’
Selametle…