Dizi-Film

‘Yürüyen Şato’ Studio Ghibli animatörü için "gerçek bir dönüm noktasıydı"

Hayao Miyazaki, yönetmenlikten emekli olmayı defalarca denemiş ve başaramamış olabilir, ancak onun filmleri, animasyon dünyasının en ikonik hikayeleri arasında yer alıyor. Filmleri, sadece izleyicileri değil, onunla birlikte çalışanları da derinden etkilemiştir. Bu isimlerden biri de Akihito Yamashita’dır. Yamashita, Studio Ghibli’de yirmi yıldan fazla süredir farklı pozisyonlarda görev yapmış bir animatör.

Abone Ol

Tuğçe Huy – Diriliş Postası

Ruhların Kaçışı, Rüzgar Yükseliyor ve Ponyo gibi yapımlarda çalışan Yamashita, Batı kültüründe en sevilen Ghibli filmlerine imza atan önemli bir figür. Ancak, kariyerindeki en büyük dönüm noktalarından biri kuşkusuz Howl’un Yürüyen Şatosu filminde üstlendiği animasyon süpervizörü rolüdür. Genç bir kızın bir büyücüye aşık olduğu ve bir lanetle karşı karşıya kaldığı bu film, sadece izleyiciler için değil, Yamashita için de kültürel bir dönüm noktası oldu.

Bu yıl yirminci yıldönümünü kutlayan Howl’un Yürüyen Şatosu hakkında konuşma fırsatı bulduğum Yamashita, bu filmin kariyerindeki gelişim açısından “gerçek bir dönüm noktası” olduğunu belirtti. Ancak, bu tür bir filmi yapmanın gerektirdiği iş yükü, “ancak otuzlu yaşlarımda yapabileceğim bir şeydi” diye ekledi.

Yamashita, filmin üretim sürecinin büyüklüğünden ve detaylara gösterilen inanılmaz dikkat gereksiniminden bahsederken şunları söyledi:

"Hâlâ hatırladığım şey, yapılması gereken işin miktarının inanılmaz derecede büyük olması. Gerçekten çok fazla işimiz vardı ve şaşırıyorum ki o dönemde bunu başarabilmişim. Tabii ki yaratıcı yönlerde biraz daha zorlanmak isterdim, ama buna zamanımız yoktu. Sadece çizim yapmak, animasyonu tamamlamak zorundaydık, bu gerçekten çok zordu."

Yamashita, Howl’un Yürüyen Şatosu’nun kültürel etkisinden hala şaşırdığını da belirtti. Filmdeki karakterlerin t-shirtlerden pelüş oyuncaklara kadar her yerde görünmesi ona “alışılmadık” geliyor.

Film, Diana Wynne Jones’un romanından uyarlanmış olsa da, Yamashita, Miyazaki’nin özgün karakter tasarımlarını hayata geçirirken kendisinin tasarımlarının yetersiz kaldığını da itiraf ediyor. Bu süreçte Miyazaki’nin eleştirilerinden çok şey öğrendiğini ve animasyon dünyasında bu tür eleştirilerin vazgeçilmez olduğunu vurguluyor.

Miyazaki’nin zamana meydan okuyan bir hikâye anlatıcı olduğunu belirten Yamashita, onun “şu an popüler olanı kovalamadan” uzun vadeli ve evrensel filmler yapma yeteneğine sahip olduğunu da sözlerine ekliyor.