Eskişehir'de 'insanlık ölmemiş' dedirten bir olay yaşandı.
Odunpazarı ilçesinde geçtiğimiz günlerde Tofaş marka aracını park eden Osman Karanfil, otomobilinin yanına geldiğinde kötü bir manzara ile karşılaştı.
Karanfil, aracının sol ön farının kırıldığını fark etti.
Not bıraktı
Aracına binmek için yönelen araç sahibi ufak bir notu fark etti. Not kağıdını eline alan Karanfil, “Sol ön farını yanlışlıkla kırdım. Beni ara kardeşim.” yazısını okudu.
Notu yazan kişiyle helalleşmek için bırakılan numarayı arayan, bir fabrikada forklift şoförü olarak çalışan Osman Karanfil, kazara farını kıran Burak Büyüktaş’la görüştü.
Hasarın ücretini ödedi
Farın önemli olmadığını ve düşüncesi için sürücüye teşekkür eden Osman Karanfil, Büyüktaş’ın ısrarı sonucu hasarın ücretini kabul etti.
İnternetten havale edilen parayla yeni bir far alan Karanfil, Burak Büyüktaş ile kaza vesilesiyle arkadaş oldu.
İki arkadaş bir gün görüşüp, sohbet etmek ve çay içmek için bir plan dahi yaptı.
"Ben karşılığında bir masraf istemedim"
Kaza ile ilgili karanfil şöyle konuştu:
“Akşam saat 9-10 sıralarında aracımı şu an ki yere park etmiştim. Diğer arkadaş aracıma çarpmış. Park halinde geri geri gelirken görmediğini söyledi ve çok güzel bir not bırakmış. Kendisine duyarlılığından dolayı çok teşekkür ediyorum. Ben karşılığında bir masraf istemedim. Kendisi biraz duyarlı olduğu için, ‘ben masrafınızı karşılayacağım’ dedi. Bu yüzden, ben de kabul ettim artık. Yani normalde çok büyütülecek bir şey değil ama yine de duyarlılığından dolayı çok teşekkür ederim. Bu yazıyı görünceye kadar bir şey hissetmedim aslında.
Bu yazıyı gördükten sonra zaten hemen aradım. Aynı şekilde benim de başıma gelse ben de aynı şekilde yapardım. Notta, ‘Sol ön farını yanlışlıkla kırdım. Beni ara kardeşim’ yazıyor. Ben de gece rahat uyuması için sadece teşekkür amaçlı aradım. Gece rahat uyacağını söyledi. Sadece onu söyledi, ‘bir hata yaptım’ dedi. Gelmek istedi ama işinden dolayı gelemedi. Ama masrafımı karşıladı. Çarpıp kaçmalar çok oluyor. Yani ben o durumlarda o arkadaşları kınıyorum. Yani öyle bırakıp bakıp kaçmak olmuyor.”