Sözcü gazetesinin zekâ küpü, müzmin muhalifi, her şeyden biraz anlayıp hiçbir şeyi tam bilmeyen aykırı yazarı Yılmaz Özdil; Halk TV’de Uğur Dündar ile katıldığı programda, “Samimiyetle söylüyorum, bu sözlerimde en ufak bir kinaye yoktur, Tayyip Erdoğan bir tane bira içmiş olsaydı bugün çok daha iyi bir Türkiye olurdu.” dedi.
Şaka mı yapıyorsunuz demeyin!.. Ben de size “Siz Yılmaz Özdil’i hiç tanımıyorsunuz.” derim. Böyle bir zekâyı tanımadıysanız hayatınızın yarısı boşa geçmiştir. Bakın, bu söylediğim şeyle dalga geçip beni ciddiye almazsanız Yılmaz Özdil’i o kadar ciddiye alıp her gün usanmadan, sıkılmadan yazısını okuyan, TV’deki programlarını kaçırmayan, onu âdeta kendilerinin “Yılmaz” savunucusu, söyleyemediklerini ifade eden “Öz Dil”leri olarak gören Kemalist, laik, kendilerini aydın gören, eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşan karanlık kafaların önüne atar linç ettiririm!..
Ayrıca Yılmaz Özdil’in bira ve Reis’le ilgili yaptığı ilk açıklama değil bu… 2012’de yine aynı açıklamayı yapmış. Abbas Güçlü’nün Kanal D’deki “Genç Bakış” programına katılıyor ve üniversite öğrencilerine aynı şeyi söylüyor o zaman da… Dolayısıyla kinaye yapmıyorum derken gayet ciddi. Karşı cenah da adamı çok ciddiye alıyor, siz de hafife almayın ne olur?
Şimdi bu adama, “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi ?” (Maide: 90-91) ayetlerini delil getirsek ne yazar?
Ya da “İçki bütün kötülüklerin anasıdır.” (Nesai, Eşribe, 44) hadis-i şerifini delil getirsek ne yazar? Adam saplandığı bataklığı, batmış olduğu günah çukurunu, işlediği veya işlenmesini istediği melaneti YILMAZ bir şekilde savunacaktır.
Bütün sarhoş edici maddelerin insandaki düşünme ve akıl yürütme yetisini felce uğrattığını, aklı baştan aldığını bu adama nasıl anlatalım şimdi?
Sarhoş eden maddelerin vücudu gevşetip normal hareket etmesini ve ayakta durmasını engellediğini, aklı perdeleyip insanı ne yaptığını bilmez bir duruma düşürdüğünü anlatmamı beklemiyorsunuz benden bu adama herhâlde?
Bu adam, düşünme yetisini, akıl yürütme yeteneğini, iyi ve kötüyü ayırt etme melekesini çoktan yitirmiş. Yitirmese alkolün kullanıcıya verdiği zararlar göz önünde bulundurulduğunda uyuşturucudan bile daha tehlikeli olduğunu bilmemesi mümkün mü? İnsanlara, “Sarhoş eden her maddeden zinhar uzak durun!..” demesi gerekmez mi akil(!) bir adam olarak?
Şimdi ben bu adama(!), -sözün gelimi adam diyorum, yoksa “beyefendi” derim. Bana adam diyemezsin dese haklı- “Dünya’daki cinayetlerin %85’i, tecavüzlerin %50’si, şiddet Olaylarının %50’si, ölümcül trafik kazalarının %65’i, aile içi kavga ve geçimsizliklerin %70’i, sonradan olan akıl hastalıklarının %60’ının sebebi ‘ALKOL’dür.” desem bu adam için ne değişecek?
Boş ver Yılmaz abi sen!.. Kemalizm’in, laikliğin, çağdaş yaşamın YILMAZ savunucusu olarak içmeye, içirmeye, içkiyi savunmaya devam et!..
Çık dağlara gör bir ayı, kaldır kafanı gökyüzüne izle bir ayı, dik kafana iç birayı; gör Hanya’yı Konya’yı!.. Ne yapacaksın ahireti, öbür dünyayı?