Nihat Nasır – Diriliş Postası
Yaklaşık 400,000 kişi ise yılan sokması sonucu çeşitli komplikasyonlarla karşı karşıya kalıyor. Bu durum, bazen uzuvların ampütasyonunu zorunlu kılabiliyor. Ancak, yeni yapılan bir araştırma, yaygın olarak kullanılan bir kan sulandırıcı olan heparinin yılan zehrinin etkilerini azaltabileceğini ve dolayısıyla ampütasyon gereksinimini ortadan kaldırabileceğini gösterdi.
Araştırmanın detayları
Avustralya’nın Sydney Üniversitesi’nden Tin Du ve ekibi, kobra sokmaları sonrası ortaya çıkan komplikasyonlar üzerinde yoğunlaştı. Yapılan incelemelerde, kobra zehrinin, sokulan bölgedeki hücrelerin yüzeyinde bulunan heparan sülfat adlı molekül ile bağışıklık hücreleri tarafından üretilen heparini hedef aldığını keşfetti. Araştırmacılar, insan deri ve kan hücrelerini iki farklı Afrika kobra türünün zehrine maruz bıraktıklarında, heparin eklendiğinde zehrin hücreleri öldürme etkisinin önlendiğini gözlemlediler.
Fareler üzerinde gerçekleştirilen benzer deneyler, heparinin doku ölümü riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koydu. Araştırmacılardan Greg Neely, heparinin sokma bölgesindeki hasarın büyük bir kısmını önlediğini belirtti. Ancak heparinin etkisi, diğer yılan türleri için sınırlı kalabilir; çünkü zehirlerinin hücreleri yok etme mekanizmaları farklılık gösteriyor.
Heparinin avantajları
Mevcut panzehirlerden farklı olarak heparin, oda sıcaklığında saklanabiliyor. Tin Du, bu özelliğin acil durumlarda erişimi kolaylaştırabileceğini ve heparinin, alerjik reaksiyonlar için kullanılan enjeksiyon kalemleri gibi kendi kendine uygulanabilir bir formda sunulabileceğini belirtiyor. Ancak, bazı eleştiriler, heparinin panzehirle karşılaştırılmadığını vurguluyor. Panzehir, hemen sokma anında uygulanabilirse etkili olabilir; ancak heparinin oda sıcaklığında etkinliğini koruması, gerçek hayatta vakit kaybetmeden müdahale imkanı sunması açısından önemli bir avantaj sağlıyor.
Yılan sokmalarının önlenmesi ve tedavisinde heparin, önemli bir alternatif olarak öne çıkıyor. Araştırma, bu kan sulandırıcının, sokmalar sonrası doku kaybını önleyebileceği ve acil durumlarda hızlı bir çözüm sunabileceği umudunu taşıyor. Gelecekte, heparinin bu alandaki rolü daha da netleşebilir.