Gündem

Yenidoğan Çetesi davasında ara karar!

İstanbul’da bebek acil hastalarını daha önce anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan “Yenidoğan Çetesi” davasında 13 gün sonra ara karar açıklandı. 7 sanığın tutuklanmasına karar verildi.

Abone Ol

SON DAKİKA: Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, sanık avukatlarının dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.

Mahkeme heyeti, tutuklu 22 sanığın mevcut hallerinin devamına karar verdi.

Müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabul edilmesini kararlaştıran heyet, suçtan zarar görme ihtimaline karşı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığının da davaya katılma taleplerini kabul etti.

Mahkeme heyeti, tutuksuz yargılanan sanıklardan TRG Hospitalist Hastanesi doktorlarından Mehmet Gürül, TRG Hospitalist Hastanesi İdari Müdürü Murat Mantuş ile doktor Şeyhmus Çelik'in tutuklanmasına karar verdi.

Heyet, tutuksuz sanıklar Birinci International Hastanesinin sahibi Ali Aksu, Esenler Güney Hastanesinin mesul müdürü doktor Ali Dirik, hemşire Serenay Şenkalaycı ve hemşire Ceren Hatice Kırım hakkında ise tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.

Mahkeme heyeti, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı 13 Ocak 2025 tarihine erteledi.

Ara kararın açıklanmasının ardından hakkında tutuklama kararı verilen sanıklar Mehmet Gürül, Murat Mantuş ve Şeyhmus Çelik, duruşma salonundaki jandarma ekiplerince kelepçe takılarak salondan çıkarıldı.

İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, SGK'den üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.

CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan, yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.