Yeni Türkiye’de milletvekilliği

Abone Ol

7 Nisan Salı günü itibariyle 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’ne katılacak olan siyasi partiler, kesin aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) teslim ettiler. Listeler üzerine pek çok şey söylenmekle birlikte en büyük spekülasyon AK Parti aday listeleri üzerinden yapılmaya çalışılıyor, özellikle küçük iller ölçeğinde.

Ülkemizdeki siyasi dönüşümün farkında olamayan kesimlerin geçmişten gelen alışkanlıkları manipüle edilerek bu aday listeleri üzerinden AK Parti’ye yönelik yeni bir muhalefet dalgası yayılmaya çalışılıyor.

Örneğin 3 milletvekili çıkaracak Düzce vilayetini ele alalım: Seçime katılacak partilerin hepsi aday listelerini sunmuşlar; ancak tek tartışılan ve üzerine akıl almaz yorumlar yapılanlar AK Parti adayları. Neden? Düzceli ve tüm sülalesi bu il sınırları içerisinde yaşayan bir hanımefendi, vay efendim neden 3. sıradan Düzce’den aday olmadığı halde listeye konulmuş. Kimse diğer partiler adaylarının Düzce’yle ilişkisinin ne olduğuna bakmıyor bile. AK Parti niye böyle yapmışmış? Acaip işler. Bazıları ağıt yakıyor ‘’Ahh Düzce’m ahh’’ diye… Vay efendim yine istenilen ve hak ettiği hizmeti alamayacaklarmış bu AK Parti listesi nedeniyle falan. Boş sözler tabii ki… İlin adını değiştirin, benzer ölçekteki istediğiniz vilayetlere uygulayın. Hep aynı söylemlerle karşılaşacaksınız.

A dostlar, önce şunu anlamalısınız: Bir şehri milletvekilleri yönetmez, yönetemez. Bir seçim bölgesinin milletvekili, öncelikle kendi bölgesinin duyarlılıkları doğrultusunda TBMM’de yasama, yani yasa çıkarma görevinde bulunur ve tam olarak da esasen bu iş için belirlenir ve seçilir. Şehri, idari anlamda nerede doğup yaşadığına bakılmaksızın atanan devletin valisi ve kaymakamları, yerel hizmetler anlamında ise o bölge halkının yerel seçimlerde oylarıyla işbaşına getirdiği belediye başkanları ve meclisleri ve dahi gelecek planlaması yapan il genel meclisleri yönetir. Milletvekilleri, asli işleri dışında sadece yerel yöneticilerin çözmekte zorlandıkları hizmetler konusunda etkileri oranında ve kanunlarla çelişmeyecek şekilde ilgili bakanlık bürokratlarına hız kazandırabilirler, belki.

Hülâsa, milletvekilinin ilk görevi ülkenin genel sorunlarına çözüm olacak projeler üretmek, kanun teklifleri vermek veya arkadaşlarının verdiği teklifleri desteklemektir. Bu maharet ve tecrübe gerektiren bir süreçtir, yeri geldiğinde ejderhalarla savaşmayı da gerektirir.

AK Parti, milletvekili adaylarını belirleme sürecinde çok farklı bir yöntem uyguluyor. Ancak bunun adı en nihayetinde ‘Genel Merkez Yoklaması’dır ve hiç kimsenin itiraz hakkı da yoktur; çünkü baştan ilan edilmiş bir durumdur bu.

Birilerinin, sırf kendileri istiyor diye, birlikte her gün kahve içerek haz duyacakları arkadaşları aday gösterilmedi diye laga luga yapmalarının anlamı yok. Önemli olan ülkemizin geleceğidir. Bizim de bu süreçte kalbimizi kıran onlarca hadise olmadığını mı düşünüyorsunuz? Ama biz daha yüce bir ideal uğruna hepsini kalbimize gömüyor ve yaşasın “Yeni ve Büyük Türkiye”, “Yaşasın Vatan”, “Yaşasın AK Parti” haykırışlarımızdan asla taviz vermiyoruz.

Aşın bunları aşın, ve hemen!

Haydi, yeniden meydanlara!

Selam ve duayla.