Dünya gergin. ‘Yeni dünya düzeni’ aldatmacasıyla ortaya çıkan yeni dünya düzensizliği dünyanın huzurunu alt üst etmiş durumda. Güç dengeleri yeniden oluşuyor. Türkiye’de bu noktada elbette ki tarihi misyonuna uygun olarak yerini alıyor. Adaletsizliğin sonu gelecek. Bu adaletsizliğin sonu geldiğinde ise mazlumun yanında duran elbette ki kazanacak.
Brüksel’de önemli bir toplantıya katıldım. Türk Özel Sektör Derneği’nin düzenlediği bu toplantıda tam da bu konular konuşuldu. Hükümet, diplomasi, uluslararası kuruluşlar, bankacılık, enerji ve finansman sektöründe 35 yılı aşkın başarılı bir kariyere sahip olan Mehmet Öğütçü Belçika’da Türk kökenli iş adamlarına yönelik düzenlenen panelde önemli tespitlerde bulundu.
Türkiye’nin Brüksel Büyükelçisi Mehmet Hakan Olcay, Brüksel Başkonsolosu Dilşat Kırbaşlı Karaoğlu ve Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Faruk Kaymakçı’nın da bulunduğu toplantıda konuşan Mehmet Öğütçü, yeni bir dünya düzeni söylemi ile umutların yükseltildiğini belirterek, bu düzenin kurulamamasının acısının yaşandığını ifade etti. Daha önce iki kutuplu güç ve o güçlerin yanında yer alan devletler varken, yeni dünya düzeni adına üst akılların çoğaldığını ve bu nedenle mazlumların ezildiğini ve acıların yaşandığını anlattı.
Öğütçü, konuşmasında bakın hangi tespitlerde bulundu:
“Şimdi hem dünya gücü, hem bölgesel güç, hem ekonomik güç, hem askeri güç, istihbarat gücü, teknoloji gücü derken, güçler arasında denge sağlamak ve yeni düzenin kurallarını yazmak kolay olmuyor. Güç sahibi olan ülkeler, taşeron örgütlerle savaşmayı tercih ediyorlar. Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra iki yüzyıldır görmediğimiz, muazzam bir jeopolitik gerginliğin yaşandığı bir dönemdeyiz.
İçinde yaşadığımız dönemde yeni oyunun, yeni oyuncularla, yeni oyun kurallarıyla kurgusu yapılmaya çalışılıyor. Çok fazla yüksek akıl var, çok fazla güç var. Tamamen taşların yerinden oynadığı bir düzende yeniden bir düzen yaratma çabası.
Şimdi güç Batı’dan Doğu’ya doğru akıyor. Asya Pasifik Bölgesi’ne doğru akıyor. Bunun liderliğini de Çin ve Hindistan yapıyor. Aslında 17. yüzyıla doğru bakarsanız, dünyanın süper gücü Çin ve Hindistan idi. Dolayısı ile tekrar yükselişlerine şaşırmamak lazım.
Pentagon’un raporlarına baktığımız zaman çok ciddi bir kaygı olduğunu görüyoruz. ABD küresel hükümdarlığını böyle giderse önümüzdeki 20 yılda kaybedebilir. Askeri alanda bile. Çünkü pentagonun harcamaları sürekli tırpanlanıyor.
Çin 2050’ye kadar kendisini dünya gücü olarak görüyor. Bunun hazırlıklarını yapıyor. Çin’in geliştirmekte olduğu tek kuşak, tek yol girişimi, derinden etkili devam eden en büyük vizyoner projedir. Çin’in doğu sahillerinden başlayıp Rotterdam’a kadar uzanacak olan modern ipek yoludur bu proje. Bunun içerisinde demir yolları var. Bunun içerisinde otoyollar var. Fiber optik hatlar, boru hatları var. Bu projeye her yıl 100 milyar dolar harcanıyor. Dünyada hiçbir ülke sınırların ötesini kapayacak şekilde böyle bir alt yapıya para yatıracak durumda değil.”
Belli ki Rusya’da Amerika’yı bitirme adına Çin’in bu projesi destek oluyor. Amerika’nın Arap ülkelerinden haraç toplama telaşını bu açıdan bakınca daha iyi anlaşılıyor.
Selam ve dua ile…