Bu ümmetin canını çok acıttınız…
Bu ümmetin bir asırdır anasını çok ağlattınız…
Bu ümmetin kapısından kan süpürttünüz…
Bu ümmetin Bosna’da çocuklarını pornoya kurban ettiniz…
Çeçenistan’da hafızlarını buz kuyularında şehit ettiniz…
Myanmar’da ateşlerde erittiniz…
Afrika’da köpekbalıklarına yem ettiniz…
Gazze’de hapsedip yok ettiniz…
Irak’ta iki milyon insanı öldürdünüz…
Keşmir…
Cezayir…
Endülüs…
Kırım…
Doğu Türkistan…
Afganistan…
Bir ümmet, bir ümmet ya öldürmediğiniz tek bir yer bırakmadan katlettiniz…
Organlarını çalıp zengin beyaz Batılı adama hediye ettiniz…
Dünya üzerinde kayıp ümmetin çocuklarından ülkeler kurulur…
Bu ümmetin yetim çocukları birkaç ülke nüfusundan fazla eder…
Bu ümmetin ırzını kirlettiniz…
Bu ümmetin gençlerinin gözleri ile şahit olduğu acılar yüzünden beyin çöküntüsüne sebebiyetler verdiniz…
Zihinlerini istila ettiniz…
Bir asırdır…
Öldürdünüz, yaktınız, kestiniz, kirlettiniz…
Vatanlarını işgal edip sürgün ettiniz…
Kendi ülkeniz yetmedi size hep başka ülkeleri sömürmek için savaşlar çıkardınız…
Silahlarınız satsın diye insanları ölüm makinelerine çevirdiniz…
İlaçlarınızı satmak için türlü türlü hastalıkları laboratuarlarda geliştirdiniz…
Çaresi olan dertleri bilinçli bir şekilde engellediniz…
Her beş yılda bir terörist bir örgüt kurup ümmetin kalbine yerleştirdiniz…
İçini şeytanlaştırdığınız insanlarla insanlığın nüfusunu azaltmak için her ölümü keyiflice işlediniz ya da işlettirdiniz…
Öldüre öldüre genişleyip zenginleştiniz…
Sömüre sömüre ilerlediniz…
Canınız sıkıldı, sırf rengi siyah diye milyonlarca siyah insanı heder ettiniz…
Müslümanların içine yerleştirdiğiniz alçaklar eli ile İslam’ı terörist gösterdiniz…
Kurban kesen İslam alemini sürekli vahşi diye eleştirdiniz…
Yahudilerin günahlarını bir tavuğa yükleyip duvara vura vura ördüren vahşetine din dediniz…
Balinaları kahkahalar ile parçalarken gelenek dediniz…
Boğalara oklar saplayıp eğlence dediniz…
Bir ümmeti din adı altında Haçlı zulmü ile bir asırdır katlettiniz…
Dünyanın öbür ucundan kalkıp gelip ölümler yağdırdınız…
En yeni silah ve kimyasallarınızı İslam alemi üstünde denediniz…
Öldürdükçe keyif alıp yeniden denediniz…
Hiç durmadan gelip çocuklarımızı katlettiniz…
Kutsallarımızı hiçe sayıp ellerimizden aldınız…
Liderlerimizi ya öldürdünüz ya da öldürecek şekilde ülkeleri dizayn ettiniz…
İki milyar ümmetin birbiri ile bağını kestiniz…
İç çatışmalar ile oyalayıp öldürücü darbeye zemin hazırladınız…
Birbirini boğazlayan bir ümmet haline getirip son ölüm vuruşunu siz yaptınız…
Dünya üzerinde karşılıksız dolarlar basıp savaşlara girdiniz…
Savaşlar yönettiniz…
Birçok hain münafık Müslüman görünümlü zalimin parası ile Müslümanları kesip biçtiniz…
Tarihimizi sildiniz…
Kütüphanelerimizi yaktınız…
Camilerimizi bombalayıp eğlendiniz…
Kadınlarımıza ilişip hayvandan aşağıda işler eylediniz…
Kafirliğinizde sınır yoktu, her şeyi yaptınız…
Beldelerimizde huzur, yaşam bırakmadınız…
Bin yıllık acınız, kininiz duruyordu içinizde, unutmadınız…
Ecdadımızın siz zalimlere nefes hakkı tanımadığı bin yılın intikamı ile saldırdınız…
Ama bir şeyi hesaba katmadınız…
İslam aleminin manevi ülkesi ve vatanı olan Türkiye’yi ve Türkleri…
Hesaba katmadığınız bu şanlı millet içinden öyle bir lider çıkardı ki yarım asır sonra sizin bütün ajandanızdaki planları alt üst ediyor…
Yarım asır bizim olan, sonra sizin istilanıza uğrayan, kan akıttığınız topraklara yeniden sancağını dikiyor…
Zalime korku, mazluma umut diye diriliyor…
Dünyanın özlenen baharını müjdeliyor…
Dünya zulüm sancısı çekiyorken…
Zalimleri bir bir devirip yeni bir medeniyetin kapılarını açıyor…
Brezilya halkı dahi Türk bayrakları taşıyor, ülkesi için direniyor…
Sahte Arap Baharlarınızı yıkıp insanlığın baharına hoş geldin diyor…
Bizden çaldıklarınızı sizden geri alacağımızı ilan ediyoruz…
Bizden aldığınız ne varsa sizde bırakmayacağımıza and içiyoruz…
Her bir yetim çocuğun gözündeki yaş kadar gözünüzden yaş gelecek…
Ağlayan her ananın hesabını soracağız…
Kana buladığınız bu mahsun çağı kapatıp adil bir dünyayı kuracağız…
Öyle bir kıyama kalktık ki artık her kıyam bir namaz anı…
Her direniş bir zafer anı…
Her duruşumuz Alparslan zamanı…
Kerbela’ya çevirdiğiniz Ortadoğu’yu size dar edeceğiz…
Bundan böyle dünyaya yön vermiş adamların çocuklarını bulacaksınız karşınızda…
Kiminse o işgale uğrayan topraklar, onlara teslim edeceğiz…
Bir gece kalbinizden sizi yenip dünyadan sileceğiz…
Bu uğurda ölecek ama artık mazlumları öldürmenize izin vermeyeceğiz…
Ümmetin iki milyar ruhunu yeniden kardeş kılmak için ümmetin merkezi Türkiye’nin baharını geçiştirmeyeceğiz…
Cihan devletinin başı, irademiz olan adam ile yürüyecek, dünyada yeni bir düzen getireceğiz…
Kimsenin inancından, renginden ötürü ölmediği öldürülmediği…
Ey Doğu, ey Batı; şahit olsun Allah, tarih ve mekan…
Bu kanlı çağın bataklığını kurutmak zalimlerin tahtlarını yerle bir etmek için geliyoruz…