Dünya

Yemen’de son durum

Abone Ol

Gökhan Yılmaz / Özel Haber

2018 verilerine göre 28 milyon nüfusa sahip olan ülkede, ana geçim kaynağı tarım ve hayvancılık. Umman Denizi, Aden Körfezi ve Kızıldeniz kıyısında bulunan Yemen, Kızıldeniz’i Hint Okyanusu’na bağlayan Bab’ülMendeb boğazı ile stratejik öneme sahip. Yaklaşık 7 yıldır devam eden savaşın ana sebebi de bu stratejik konum.

Bab’ül Mendeb’i kontrol etmek isteyen Körfez ülkeleri ve İran, ülkede vekalet savaşı yürütüyor. Toplam 5 cephede devam eden savaşta ana düşman İran destekli Husiler olarak görünse de BAE ve Suudi Arabistan da birçok bölgede bilek güreşi yapıyor.

Ülkenin Her yeri alev topu!

Ülkenin kuzeyinde (Sana-Mevf-Marib cephesi) Suudi öncülüğünde kurulan koalisyon destekli Mansur el- Hadi hükümeti ile Husiler arasında bir çatışma yaşanıyor.

Sokotra’da BAE destekli güçlerle Hadi hükümeti arasında çatışmalar yaşanırken, Hudeyde’de hükümet ve Husiler arasında, ülkenin kuzey doğusundaki Mehra’da ise Suudi Ordusu ile Umman destekli Yemenli aşiretler çatışıyor. Ülkedeki savaş hali her geçen gün artarak devam etse de Yemen’i Kuzey ve Güney olarak bölmek isteyenler de ülkedeki siyasi birliğin önünde en büyük engel olarak duruyor. Bunun yanı sıra Hadi hükümeti ile Nisan 2020’de BAE destekli kurulan ve ülkenin güneyinde özerklik ilan eden Güney Geçiş Konseyi ile de güç savaşı yürütüyor.

Güç savaşının merkezi: Aden

Bu mücadelenin adresi ise Aden. Aden Yemen’in geçici başkenti olmasından kaynaklı güç savaşının en belirgin olduğu yer. Husilerin başkent Sana’yı işgalinin ardından Aden’de Hadi hükümetini temsilen bir idare merkezi kuruldu. BAE destekli GGK ise Yemen’in bölünmesini istiyor. Bu durum da ülkede siyasi birliğin kurulması yolundaki en büyük engel olarak değerlendiriliyor. Aden’deki Meaşık Başkanlık Sarayı geçen hafta BAE destekli göstericilerin baskınına uğradı. Bölgede yükselen tansiyon yine BAE destekli gruplar tarafından düşürülmüştü. Baskın Hadi hükümeti ile GGK arasındaki mücadelesinin boyutlarını gözler önüne sermişti. Aden’e yönelik Husi saldırıları da bölgedeki krizi derinleştirmeye yönelik.

Husilerin kontrolündeki bölgeler

İran’dan silah ve eğitim desteği alan Husiler, Hadi yönetimindeki meşru hükümete karşı harekete geçtiği 2014 yılından bu yana özellikle ülkenin kuzeyi ve kuzeybatısındaki dağlık Amran, Mahvit, Reyme ve Zemar kentlerinde konuşlanmaya özen gösteriyor. Husiler, 21 Eylül 2014’te ele geçirdikleri başkent Sana ve çevre vilayetleri Zemar, İbb, Reyme, Mahvit ve Amran’ı kontrolünde tutmaya devam ediyor.

Saada ve Hacce kentlerinin de büyük bir kesimini ellerinde tutan Husiler, ülkenin batısındaki Kızıldeniz kıyısında yer alan Hudeyde vilayetinin merkezini de kontrol ediyor. Husiler ayrıca, başkent Sana’nın güneydoğusundaki Beyda vilayetinin de bir bölümüne hükmediyor.[haber devam ediyor]

BAE ülkenin güneyinde

Ülkenin güneyindeki Aden, Dali ve Ebyen’de “Hizam Emni (Güvenlik Şeridi)” isminde milis güçleri oluşturan Abu Dabi yönetimi, güneyindeki diğer kentlerinde ise “Nuhba (Seçkin) Şebvaniyye” ve “Nuhba Hadramiyye” ismiyle silah eğitimi verdiği milisleri finanse ediyor. BAE destekli güçler, 26 Nisan 2020’de aktif olduğu bölgelerde özerklik ilan etti.

22 milyon yardıma muhtaç

Ülkede yıllardır devam eden savaş hali, milyonlarca insanı ölümün eşiğine getirdi. BM verilerine göre yaklaşık 22 milyon Yemenli yardıma muhtaç, bunlardan 13 milyonu ise kritik seviyede. Yetersiz beslenme sebebiyle açlığın sebep olduğu hastalıklardan ölüm oranı ise artıyor. Bunun yanı sıra salgın hastalıklar sebebiyle ölen sayısı da 10 bini aşmış durumda.Olaylara müdahale etmek yerine istatistik veriler yayımlamağı tercih eden BM, Yemen’deki durumu “dünyanın en büyük insani felaketi” olarak adlandırıyor. BM raporlarına göre yaklaşık her 12 dakikada, bir çocuk savaş veya savaşın etkileri sebebiyle ölüyor