YAŞ’ı nasıl okumalıyız!

Abone Ol

Önceki gün Çankaya Köşkü’nde yapılan Yüksek Askeri Şura, kuvvet komutanları değişti, YAŞ’ın sürprizi Koramiral Adnan Özbal oldu. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na getirilen Yaşar Güler paşanın da 2019 için Genelkurmay Başkanlığı’nın yolu açıldı. Türkiye’ye hayırlı olsun, ordumuzun daha da güçlendiği kanaatindeyim. Ancak bu toplantıdaki “Devrimi” de okumalıyız, kişiler değişir, koltuklara başka başka isimler hizmet için oturur, lakin 2 Ağustos’ta bir zihniyet tarihe gömüldü. YAŞ 1972’den bu yana başbakanın çağrısıyla yapılıyor ama önceki gün tarihi, olması gerektiği gibi bir YAŞ’a tanıklık etti. 2011’e kadar Genelkurmay başkanı, başbakanın yanında oturuyordu, yani kendisini milletin seçtiği başbakana eşdeğer görüyordu. 2011’de dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan bu uygulamayı değiştirdi ve herkesin yerini bilmesi, devleti yönetenin “Siviller” olduğu kaidesini kurumsallaştırmaya çalıştı, masalar U şekline döndü, Genelkurmay başkanları başbakanın sağına oturmaya başladı. 2 Ağustos’ta yapılan YAŞ’a kadar toplantılarda sadece 2 sivil (Başbakan ve Savunma Bakanı), Genelkurmay başkanı dışında, kuvvet komutanları, ordu komutanları, jandarma ve donanma komutanları ile orgeneraller bulunuyordu. FETÖ’nün 15 Temmuz işgal girişiminden sonra 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL kapsamında 31 Ağustos 2016’da çıkarılan KHK ile YAŞ’taki temsiller 10 sivil, 4 asker olarak değiştirildi, toplantı yeri Çankaya Köşkü’ne alındı.

Devrim dediğim nokta bu. 2016 ve 2017’de yapılan YAŞ’ların dışındaki çalışmaların tamamı postal hegemonyasında geçti. Asker liste dayattı, listenin kabul edilmemesi ihtimaline karşı tehdit etti, emekli olmamak için direnen paşalar kazan kaldırdı, tansiyon bir türlü düşmedi o YAŞ’larda. FETÖ’cü, NATO’cu, Gladio’cu cuntaların oluşmasında da YAŞ’ın yapısının büyük etkisi var, çünkü siviller müdahale edemiyor, bir otokontrol mekanizması yok, tamamen dayatma var. Ama artık devir değişti. YAŞ toplantılarında da milli iradenin temsilcileri hakim, TSK’ya çizilen doğru bir yol var, otokontrol sistemi yapıldı, yani darbe üreten zihniyet bitirildi. Bundan böyle darbe yapan, işgale kalkışan “Emperyalist çocuklar” TSK’da barınamayacak. “TSK, parti ordusuna dönüştü” diyen darbe hayranlarına da iki çift lafım var. Bu ülke sadece sizin değil, patronlarınızın esaretinden de kurtuldu ve tam bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerliyor, taktığınız kulplar size kalsın, siz ürüyün biz yürürüz…