Bu gidişle öyle görünüyor ki, tıpkı CHP’yi bitirmeye azmetmiş Kılıçdaroğlu gibi Demirtaş da HDP’nin barajı aşmaması için elinden gelen her yolu deniyor.
Kararlıdır ve isteklidir Bay Selahattin!
Öyle olmamış olsaydı, bir seçim arafesinde çıkıp “Biz iktidara geldiğimizde zorunlu din dersini kaldıracağız” der miydi!
Öyle olmamış olsaydı, yüzde 10 baraj sorunu olan bir HDP’nin Genel Başkanı olan zat, “Sayın Recep Tayyip Erdoğan , HDP var oldukça, HDP’liler bu topraklarda nefes aldığı sürece sen başkan olamayacaksın! Seni başkan yaptırmayacağız! Seni başkan yaptırmayacağız! Seni başkan yaptırmayacağız!” türünden ve türüne az rastlanır bir konuşma yapar mıydı?
Selahattin Demirtaş, HDP’nin bu dil ve düşüncesinin Kürtlerle arasındaki mesafeyi giderek açtığının farkındadır sanırım.
Öyle olmamış olaydı, muhafazakâr bir Gaziantep’te HDP’den 1. sıradan Celal Doğan’ı aday gösterir miydi?
Bir Kürt olarak, HDP’nin başında bulunan Selahattin Demirtaş’ı hayret ve dehşetle izlemekteyim.
Oysa Türkiye’de HDP’nin siyasi rakiplerinin, muhafazakâr kesimi temsil eden AK Parti ile Güneydoğu’da dindarların bir kısmını temsil eden HUDA-PAR olduğunu Serok Obama dahi biliyor?
Abdullah Öcalan son zamanlarda İmralı’dan her seslenişinde din ve dindarlıktan bahsederken, Bay Demirtaş da bunun tam tersini söylemeye devam ediyor.
Yıllarca dağlarda Müslüman Kürt halkının hakları için savaştığını iddia eden PKK militanlarının, Marksist ve Leninist fikirlerine kimse bir anlam verememişti.
Şimdi de aynı hatayı Selahattin Demirtaş, siyasi bir parti olan ve Kürtleri temsil etmek üzere yola çıkan HDP ile sürdürmeye devam ediyor.
Hem de Kürtlerin gözlerinin içine baka baka…
Bu konu gerçekten izaha muhtaç bir durumdur.
Dahası ulus Türk zihniyetinin Kürtleri asimile ettiğini ve Kürtlerin kimlik ve kültürünü yok ettiğini söyleyenlerin dün PKK’ya, bugün de HDP’ye dönüp bir bakmaları gerekmez mi?
Ey Kürtler, gerçekten bize ne oluyor ve biz gerçekten nereye gidiyoruz diye sorgulamaların zamanı gelmedi mi?
Ne çabuk unuttuk kendimizi ve geçmişimizi?
Demirtaş kendini kaybetmiş olabilir ama bilsin ki, Kürt halkı bütün bunlara karşı hala direnmeye devam ediyor ve kendini hala kaybetmemiştir.
Hem bu anlayışla siyaset yapmaya çalışan bir zihniyetin yarın barajı aşıp Meclis’e girmesi Kürtlere ne getirecektir ki?
Demirtaş, koca bir hayatın sadece siyaset ve siyasal bir şey olduğunu mu düşünüyor?
Giderek geleneksel Kürtlüğün örf, adet ve inançları yok olurken, HDP barajı aşsa neye yarar?
Şimdiye kadar bu konuda tek bir kelime dahi etmeyen, sabahtan akşama kadar siyasal konuların dışında hiçbir şeyi dillendiremeyen bir Selahattin Demirtaş, başbakan olsa ne yazar?
Bugün hala lanet yağdırdığımız ve hepimizi perişan eden ulus Türk zihniyeti ortadayken ne yapmaya çalışıyor Bay Selahattin?
Bugün Suriye’de Kürtlere, Türkmenlere ve Araplara bomba yağdıran Arap ulus zihniyeti değil mi?
Demirtaş da Kürt ulus zihniyetine mi soyundu bugünden sonra?
Böyle bir rol mü verildi kendisine?
Bilmiyor mu ki bu proje Batı ve batıl menşeilidir?
Bu maya bu gölde tutmayacaktır.
Zira bu coğrafyada yaşayan halk, harcı İslam olmayan hiçbir yapının altında artık toplanmayacaktır.