Deprem Güçlendirme Derneği Başkanı Sinan Türkkan, Türkiye'nin depremlerden ciddi şekilde etkilenebilecek bir coğrafi yapıda bulunduğunu hatırlatarak, bu kampanyanın hayati önem taşıdığını ifade etti.
Deprem Riski ve Kentsel Dönüşüm İhtiyacı
Türkkan, Türkiye’deki konutların yaklaşık %80’inin deprem riski taşıdığını belirtti. Bu durumun, binaların nerede yapıldığına bakılmaksızın, depreme dayanıklı bir şekilde dizayn edilmesi gerektiğinin altını çizdi. "Ülkemizin durumu bu haldeyken depremlerde acı tablolarla karşı karşıya kalıyoruz" diyerek, depremlerin insan hayatını, geleceği ve ekonomiyi doğrudan etkilediğine dikkat çekti.
İstanbul Özelinde Topyekün Çözüm Gereksinimi
Türkkan, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nin, deprem açısından en çok tartışılan alanlar olduğunu belirterek, "Burada eski yapılar çok fazla. Yapılan tespitlere göre yaklaşık 650 bin binada risk var. Bu durumda mutlaka topyekün bir çözüm üretmemiz lazım" şeklinde konuştu. Hükümetin, devletin, belediyelerin ve vatandaşların bu konunun bilincine vararak hızlı adımlar atması gerektiğini vurguladı. Türkkan, kentsel dönüşüm yoluyla güçlendirilebilir durumdaki binaların bir an önce güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yarısı Bizden Kampanyası’nın Önemi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından İstanbul’da başlatılan "Yarısı Bizden Kampanyası", Türkkan'a göre çok önemli ve teşvik edici bir adım. "Dünya genelinde ekonomik bir kriz döneminden geçiyoruz. İnsanlar karar verse bile finans kaynakları yaratamadıkları sürece projelerin hayata geçirilmesi zor" diyen Türkkan, kampanyanın sunduğu 750 bin lira hibe ve 750 bin lira uzun vadeli kredinin, vatandaşların kentsel dönüşüm için harekete geçmesini teşvik edeceğini ifade etti.
Kampanyanın İzlenmesi Gerekliliği
Türkkan, "Yarısı Bizden Kampanyası"nın İstanbul'da yakından takip edilmesi gerektiğini belirterek, bu tür bir kampanyanın, doğru şekilde uygulanması halinde birçok sorunun çözümüne katkı sağlayacağını düşündüğünü sözlerine ekledi.
Yarısı Bizden Kampanyası, sadece bina dönüşümünü değil, aynı zamanda toplumsal farkındalık ve bilinçlenmeyi artırmayı hedefleyerek, İstanbul’un deprem güvenliğini sağlamada kritik bir rol oynamayı vaat ediyor.