Yapay zekâ ile zamlardan korunacağız!

Abone Ol

Fahiş fiyatlarla mücadele konusunda cephe genişledi, vatandaşa nefes aldırabilmek adına hemen her yol deneniyor. Bunlardan biri de yapay zekâ tabanlı sistem devrini başlatmak…

Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle’nin duyurduğuna göre, marketlerde yapay zekâ dönemi başlayacak.

Amaç ne? Fahiş fiyatla mücadele, anormal fiyat artışlarının önün geçmek, vatandaşın cebini/cüzdanını güvence altına almak.

Sistem nasıl işleyecek?

Birol Küle’nin aktardıklarına göre, marketlere kurulacak sistem, erken uyarı sistemi şeklinde çalışacak ve olası zamları erkenden fark ederek ilgili birimlerin müdahale etmesi sağlanacak. Dolayısıyla hızlı çözüm sağlanmış olacak. Yani geçmişte olduğu gibi bundan böyle yapanın yanına kâr kalamayacak, atı alan Üsküdar’ı kolay kolay geçemeyecek.

Hangi kalemlerde uygulanabilecek?

Başta temel tüketim maddeleri olmak üzere hemen her kalemde etkin olarak kullanılabilecek bir sistem. Tabii olarak sistemin oturması zaman alacak. Buradaki tek tehlike, sistemin üreticilerinin iyi korunması, açıklarının iyi kapatılması, uygulama süresinin kısa tutulması. Bütün bu olumsuzluklar, suistimale davetiye çıkartacaktır.

 

Fahiş fiyatlarla mücadele kimlerin görevi?

 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın “Fahiş fiyat artışı olduğunu görebildiğimiz ürünlerde, hemen denetim ve cezai işlem uygulamalarımızı yapıyoruz. Belediyeler, bu konudaki sorumluluklarını almakta çok da istekli değiller. Esnafla karşı karşıya gelmemek içinbütün sorumluluk hükûmette’ gibi umursamazlık içindeler. Bu konuda da biz onlara sorumluluklarını hatırlatıyoruz.” tespitlerine katılmamak mümkün değil.

Evet dostlar, fahiş fiyatlarla mücadele ederken gözden kaçan bir detay, yerel yönetimlerin sorumluluk işi var.

Ticaret Bakanı Ömer Bolat fahiş fiyatlarla mücadele konusunda yerel yönetimlerden gerekli desteği alamadıklarını ifade ediyor. Daha açıkçası; belediyelerin esnafla karşı karşıya gelmemek için sorumluluk almadığını iddia ediyor.

Peki, fahiş fiyatlarla mücadele belediyelerin sorumluluğunda mı, belediyelerin ne gibi sorumluluğu var, belediyeler bu mücadeleye ne gibi katkı verebilir?

Evet!

Yerel yönetimler gittikçe hoyratlaşıyor, kontrolsüz ve gereksiz harcamalar yapıyor, “sanat” adı altında heykel yatırımı yapıyor, konser meydanlarında para saçıyor, her geçen gün halktan kopuyor.

Yeri gelmişken bu tespiti yapıp hatırlatma vazifemizi yerine getirelim. Siyasi arpalık hâline getirilen belediyeler, artık kendilerine çekidüzen vermeli ve milletin menfaatine olacak işlere imza atmalı.

Mesela belediyelerin zabıta kurumları var. Bu teşkilat, iyi bir eğitim ve rehabilitasyona tabi tutularak daha etkin kullanılabilir. Başta halk sağlığı faaliyetleri olmak üzere fahiş fiyatla mücadele konusunda etkin denetimler yapabilir. Ticaret Bakanlığı ekipleriyle koordineli olarak milletin yararına hizmetlere imza atabilir.

Sadece fırın denetimi ve seyyar satıcı kovalamakla bu işlerin olmayacağını, belediyeler bir an önce anlamalı. Milletin parasını, milletin yararına kullanacak işler yapmalı. Yapacakları işler kısa, orta ve uzun vadede milletin gündelik hayatına dokunacak şekilde planlanmalı.

‘Hal yasası’ ne zaman devreye girecek?

Konu fahiş fiyatlarla mücadele ise bir başka yarayı açmanın zamanı geldi demektir.

Nedir o yara? Hal yasası!...

Şu “hal yasası” mevzuu bir an önce aktif hâle gelmeli, tüm hazırlıklar yapılmalı ve yasa yürürlüğe girmeli. Yıllardır çözülemeyen yasa sebebiyle millet, göz göre göre soyuluyor. Tekelci zihniyet, hülleci şirketler yasanın açıklarından faydalanarak millete kan kusturuyor. Türkiye’nin belli başlı marketleri bu boşluktan öyle karlar kazanıyorlar ki harca harca bitmez!

Harcadıkları milletin onuru, izzeti, kasası, umudu; ama hoyratça harcamaktan geri durmuyorlar.

İşte size küçük bir örnek…

Hal Kayıt Sistemi’nden 500 gramlık çıkış fiyatı 2,5 lira olan arpacık soğan, markette 90 lira etiketle satışa sunuluyor. Utanmadan bir de “indirim etiketi” düzenleyip ürünü 71,5 liradan satarak indirim yaptıklarını iddia ediyorlar. Sadece bir ürün, gerisini siz düşünün artık!

Üreticiden tüketiciye gelene kadar bu üründen, tam 23 kat kâr elde edilmiş oluyor.

Ne kâr ama! Harca harca bitmez!