Yapacaklarımızın önem sırası neye göre belirlenir?

Abone Ol

Yaratılan her insanın önce Yaradan’ına (cc) sonra da sorumluluk taşıdıklarına karşı yapması gerekenler vardır. Önemli olanı öne almak, çocukken ailede öne alınanları görerek başlar daha sonra kendisinden beklenenleri öğrendikçe netleşir. Rollerimiz değişirse sorumluluklarımız da değişir. Bekâr iken ayrı, evlendikten sonra ayrı işlerden sorumlu oluruz ve ilişki içinde olduğumuz insanlara göre, sorumluluk alanımız genişleyebilir. İnsanda var olan anlayış ve iş tutuş biçimi, bazen yersiz ve gereksiz sorumluluklar yüklerken, bazen de yapması gerekenleri yaptırmayabilir.

Şahıs dindar bir ailede yetişmişse ayrı, değilse ayrı şeyler önem kazanır. Kişiliği sakin ve mutlu bir yapıdaysa ayrı, telâşlı, kaygılı, takıntılı, hiç memnun olmayan ve herkesin ilk önce kusurlarını gören, değersizlik duyguları içinde bocalayıp, hayatını başkalarının kendisini beğenmesine göre şekillendiren bir insan olduğunda ayrı şeyler, kişinin acilen yapması gereken şeyler olarak listenin başına geçebilir.

Kime ve neye yakın duruyorsak, ilgi alanımızda o bulunur ve yakınlaşmanın ölçüsüne göre bizim yapacaklarımızı onlar belirler. Örnek verecek olursak, bilinçli bir dindar isek, önce namaz deriz, işi bırakır namazı kılar, ondan sonra ne yapıyorsak devam ederiz. Eğer Allah’ın (cc) daveti değil de evin işi gündemimizi daha çok meşgul ediyorsa, elimdeki işi bitirip öyle kılayım der ve namaz süresini geçiririz. Bazen biz namaz için kalktığımızda, diğer vakit girdi girecek kadar yaklaşmış olur. Allah’ın (cc) kendisinden ne istediğini düşünüp öyle hareket eder ve karşısındakini kırmamak için diline, kalbinden geçenlere ve elinden çıkanlara dikkat eder. Allah’ın (cc) kendisini gördüğünü, duyduğunu ve kendisinin her an iyi olmasını istediğini bilir. Nazik, kibar ve saygılı olur. “O öyle yaptı onun için ben de böyle yaptım” cümlesi aklının ucundan bile geçmez çünkü Allah (cc) hesabı tek kişilik görür, o bunu bilir. Kendisine insani terakki fırsatı sunacak şeylere önce evde sonra da dışarıda önem verir. Evde asıl kişiliğin oluştuğunu ve geliştiğini ve en iyi halimizin evde ev halkına sergilenmesi gerektiğini ve asıl imtihanın evde olduğunu bilir. Tabiri caizse kolu kırmaz ve yen içinde bırakmaz.

Önemli olan yapılması gerekenleri zamanında ve dozunda yapabilmektir. Çiçeğe suyu kurumadan verilmeli. Çocuğumuz bir soru soruyorsa, telefondaysak bile ara verip dinlenmeli ve cevaplanmalı. Birisi korkmuşsa, acilen rahatlatılmalı. Birisi hayattan kopmuşsa, acilen ona yardım edilmeli. Eşinizin morali bozuk ya da öfkeliyse, önce onun yanında olduğumuzu ve anladığımızı hissettirmeli. Diğer bütün konular, kimin haklı olduğu, nelerin konuşulduğu, aranızdaki hukukun ne olduğu, tamamen rahatlatıldıktan sonra devreye girmesi gereken konulardır. Çocuk ağlıyorsa, iş daha sonraya bırakılıp önce çocukla ilgilenilmeli. Eşimiz bir şey istediğinde, önce ona dikkatimizi vermeli ve mümkün olduğunca yerine getirmeli.

En önce herkese karşı nazik, kibar, anlayışlı ve saygılı olmak, sonra düzgün ve anlaşılır cümle kurmak en acil işimiz olmalı. İnsan olmak, kendisine ve karşısındakine Allah’a (cc) ait olduğu için değer vermek bunu gerektirir.